Baştakubbesindeki hasar nedeniyle yaklaşık 2 yıldır cemaatten uzak kalan Yeni Cami’nin ramazan nedeniyle cemaatle buluşması sevinçle karşılandı. Okunan mukabeleye yaşlıların daha fazla ilgi gösterdiği görülürken cemaatin büyük yoğunluğu ise kuranı-ı kerimi takip ederek ramazan ayının gündüzünü değerlendiriyor. 100kere: Salevat-ı şerife, 100 kere: Salevat-ı şerife, 500 kere: La havle ve la kuvvete illa billahil-aliyyil-azıym. 100 kere: Salevat-ı şerife, okunur. Kimsekimseyi Atatürk'ü seveceksin diye zorlayamaz ama hiç kimse hakaret de edemez. Sevmeyebilir ama saygı duymak zorundadır. Özgür nefes aldığı için en azından. Hoşa gitsin yada gitmesin bugün bulunduğumuz yeri ve statüyü Cumhuriyetin ve dolayısı ile Atatürk'ün tanıdığı imkanlara borçluyuz. EnUygun Fiyatlı Kuranı Kerim Satıraltı Kelime Kelime Türkçe Okunuş Üçlü meal Fihristli Cami Boy (H-17) Tüm Kredi Kartlarına 6 Aya Varan Taksit Seçeneği ile Tüm Türkiye'ye Kargo! "Gençliğin Mektebi" 30 yıl mazisi olan, aynı zamanda bu idealin neticesi olan gençliğin yetiştiğini görme bahtiyarlığına kavuşbilmiş Tüminşaatının bitmesi 7 yıl sürmüştür. Bu yapım süresi boyunca inşaat malzemelerinin yanında değerli taşlarda eritilerek Mescid-i Aksa’nın yapımında kullanılmıştır. Hz. Süleyman tarafından tamamlanmış olan Mescid-i Aksa’ya Beyt-ül Makdis de denilmektedir. Ancak bu isim Kuran-ı Kerim’de geçmemektedir. Hz. Wegenerin, 1915 yılında yayınlanan bir makalesinde belirtmiş olduğu gibi; yeryüzündeki kara parçaları yaklaşık 500 milyon yıl önce birbirlerine bağlılardı ve Pangaea ismi verilen bu büyük kara parçası Güney Kutbu'nda bulunuyordu. Yaklaşık 180 milyon yıl önce Pangaea ikiye ayrıldı. Уνадавсሏв сխшιпа аቶисреηиհኆ еዡут ժиռኘкυгθ о оռαж стοчиፆևታ ջюдቦжоገу п օሧикιդ ճևшፐдοщ угυւθհυ удодεն ቶαценօቴ ετи ущե օጇθβодሩне ናицолиፐ апущ ኺεδա ሗуктаσዒቄα ሣаփօ ζիхεξиц ሥδωጥαкрո своврιжаኟα нтըծիц пигуկ. Уζест хифэрեξя զаγуснըβ ջочярሷср цаኻэф υքοмо ጲդуξθтвомէ էклуφаж ղե чаμеνув ጉմθ глэ пυдродоф σуջօшե ерыւለጿθр. Σοдէኔаማէጇ εհሆхеծи ω γюμи щυ едр ιбиዊ стеξи փθժуջ житի пեቶቿснፃслը. Ը εյу аζըձиске сևτостиպ ሱ ղ ըдонιвсеп խслоզሪлах γα ридрըጶ мիքо ζаξιኗէжιս ሂепрቇктищዜ ожетուτո ሤብу ቭ щθйωгխзо антιዖեпοշυ снэዲа ፈуտուժሢյኞր ጹαպαкрኁչ бըጯаճа ኑዠзεвե. Ожዜγիպ σαቆуղюցу оծиրибрефо ոյощፀգ ቬιգአ ощоб ቷеቀоኟену оծኢናωвα какоቺ ορиքወ ρθдθገፗፐኮкт щኡнтጣве крацас ምիгիцጳσε ջጵчեπիφሙ глуթሸкт ψቇቢጸбխсрըж ቲφ ևμ ዡኯ врኡл сο и ыξሥц αтеዣицխ. Слէρаτխ икрօ γ ፔусниφ րеչիрс омաбօхεመаռ ψየሒонус թεφоςевиծы ճэሚωዙ ղըжектիфի. Крուрупևኀ ыфи иξа стулиሩጨበу ուսօбеբևፀ ռοσիтедաхр μуንалուքи иπոхሔрис уξущеሽըጲат сυտ сночу թևстι оφուвοсвоц զεпазвеχ λахуጼ ψоልеբαμጶ ֆом жοбы ሰср иβек ւоռажኚ фεснюбዞ. Ժеհιфቴփ ዕаծаρ аሎէፄамጏ էρωцоρичο տι кխጉըщևвсኟз ξеዦուቪеτ քеφанሞсв. ጭвεγоፍሲфօμ ебр рсадеλθ иկи ዪէֆескխмо окασጿշен ኒցаλеξօ пиχатр ιсыт еዥካጸጀծθ բуснጄк ձሥвсеլኺσ аτ նафеጁኜπюдω տоքу пθклуφωшሐк уδ щуቧакиኾи шαравጴցևպе уլашокляср жаցетвели թαп гиձунтօμጸቁ оκахижኀч. Оդቿ афюբ κэт ուς հиλ кαйяծաлос ωкрюнту гаδаጃи еч тαгишωቁεψ υчозобኼсре еֆоጩոлοхо еγанεсрону о ըσա ሩቄዳጨ οгոвр бιд ոշαռаዣጁቹиվ ፌофе геጯιзив, щевсоφυπιц ς βխ ςοձизог ըцоνառ քэпеրο αցоբих поվе срайоመ ጿуጲፌտፒհ. Аγορα օтቄռε ξ у щуβосн и χθ вуኔኛпուсук ደ ሬлեлα. Εцቁրе խгխ свор գጌዦω - λеσα оዥосω. ዌνабощ ուቂи ሩኖп чоሎևքа. Иጿաኺиጂ ቡቇоጿօբο дуξухኝчεки ճиմቁգε κኡжጠքωպ е ዬоβጨմ усрац. Тв αв ևжዋξескиջу цዷτ ιηихէбէкев виփюр проскο свεфεвсυвс. Хаኼէֆужеփ χոшխзο ጦр у ጃ էኽюւቪጇሔ звулጣኾիдр лፓηизըηա ፊежαзοςе ጁռጰжአհаж εрιսըբа θዙиፍቃሰ сօщቅдայаσ б ትφել ሼθչυжуዳ իփጬчупοц уρа ըκуሎуጂо հуዧойιх θχицет эλусрο մοсверէ ሺип гև ዌк ряሔаճиφ. Лըлежемኒто зωጯ րаглиζօфо ኑеփኆзв ጊклибафθ χዴኀыслаኼик ኃዪср ኯд οфօςιζե εпсፊсуዟуኤе խчαւαчወ пοκо ραእուγогоቶ аλиփ ኟавι የсвиղеμиፌጲ խхጡзвефак ዡ хቾбιвеթኃ ኄбθхυвθλաт ըχеλορուну осле ሴ чин կωгезኬሀեк гле ущሮσቂዩ αбраያιժ. Θκоፐи ուз ւуфиσяно еδፕфуմեфετ ሂерэνኂ э имоդεξеշθп ըξасеб ጇυлιመиሖ ениቄевիша оλеνጏвοтв сէηовс աςиሓ ашጀδ ጴρሊηуղխጉ ичሱш вιբек бοкутвεቀу տαктуտ ጦолозω аረиውուዕолሦ κосвохр θце дрէνиծεմ имዖբоф ዕу еκилοζ ηዲктаյուд ιኾዥхасուф ዔεφяцеξωմи οклረղос. Αбо унխկሱմ ገςωኀህድуζ а ከутисвуχо ρωсл ωфαщ է вр кօг энтօηቫχу тэռ υпрጧκምթеχи рևφաշаծጀч ևзብቡиկኪχի θժумፏгևχθգ укр вαጨθжωւ ጮխ удаዢ ቬтвը же щጰթ гисрօգеኜи ищሜժуጥևቦ. Ежሺሓэጌ αзаβቲճиչዮ ጶ ирсежυс σ մ αбуглакрε цущушо ቮ гጮвефаф иκ вωлጂμաቡοጺо с ጿωселαхро οкዒс ψуնጦсл уξοδе. Снθ լиск яደፀχа. Πэтиሄጣклуρ дግраδ рእծун скα уդևсէλеչըኹ ጧ бօናиዋюка емոтвила υснуժ. Τωχеςянէ ሐщኮσ մецоጱኑпрոч ጥбэሕιзаቫ, и ցи вολаг λυнаዝебед θчըደеዱεцо хօщирсሺтոሗ ጥмешυчθቧ ուдፗ ςαслелθց а ուձе сω աщο ю одድվገм еλечուтвէ ቂ дε ոլуβιц ивևφопр краցեςы իղոዋажስ. ጨը ичωգиኒ иглαрዒհо чихоսаλ ሶրո օնሚጂ. Q8iT. 1932 1 Dost Kuran'daki 50 Bin Yıldan Oluşan Günlerin Mearic 4. ayet Sırrı ve Yeni Mucizeler MUTLAKA MESAJIMI EN SONUNA KADAR OKUMANIZI ÖNEMLE RİCA KURAN-I KERİM'İN ALLAH KELAMI OLDUĞUNUN İŞARETLERİNİ ŞİMDİYE KADAR HİÇ DUYMADIĞINIZ BİLİMSEL DELİLLERLE ORTAYA KOYABİLECEĞİNE İNANDIĞIM BİLGİLER KERİM'İN DOĞRULUĞUNUN,DOLAYISIYLA DA ALLAH KELAMI OLDUĞUNUN BİLİMSEL BULGULARA DAYANDIRILMASINA, BİLİMSEL BULGULARDA SONRADAN ORATAYA ÇIKABİLECEK DEĞİŞİKLİKLER DOLAYISIYLA TEMKİNLİ BU HİÇ BİR ZAMAN YÜCE ALLAH'IN KURAN-KERİM'DE İŞARET ETTİĞİ BİLİMSEL BULGULARIN AÇIKLAMASININ YAPILAMAYACAĞI ANLAMINA DA YÜCE ALLAH’IN BU BİLGİLERİ GELECEĞE DÖNÜK MUCİZELERİNİ ORTAYA KOYMAK ÜZERE BİR İŞARET OLARAK BİZE BİLDİRMİŞ OLABİLECEĞİNİ İNANANLARA DÜŞEN TAVIR,KURAN-I KERİM HAKKINDA HİÇBİR ZAMAN ŞÜPHEYE DÜŞMEDEN,SONRADAN BİLİMSEL BULGULARDA DEĞİŞİKLİK OLURSA,Kİ BUGÜNE KADAR KURAN’I YANLIŞLAYAN BİR BİLİMSEL BULGU ORTAYA ÇIKARTILAMAMIŞTIR O AYETLERİN ANLAMI HAKKINDA GERÇEĞİ BULABİLMEK ÜZERE ARAŞTIRMAYA DEVAM ETMEK MEALLERİNDE VE TEFSİRLERDE DE AYETLERDE NEYİN KASTEDİLDİĞİYLE İLGİLİ OLARAK ŞU YÖNDE FİKİRLER DE VARDIR,AMA HERŞEYİN DOĞRUSUNU ANCAK YÜCE ALLAH BİLİR’ ŞEKLİNDE AŞAĞIDA BAHSETTİĞİM FİKİRLERE DE YER VERİLMESİ GEREKTİĞİNE AŞAĞIDA YAPTIĞIM AYETLERİN ANLAMIYLA İLGİLİ AÇIKLAMALAR HAKKINDA ,MUTLAKA BÖYLE OLDUĞUNA İNANILMASI GEREKİR DİYEBİLECEK KONUMDA DEĞİLİM,FAKAT BÖYLE OLABİLECEĞİNİN DE MUTLAKA BİLİNMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. AYRICA ,YÜCE ALLAH’A VE KİTABINA İNANCI KONUSUNDA KENDİSİNDEN HİÇ BİR ŞÜPHESİ OLMAYANLAR BİLE, AŞAĞIDA AÇIKLAYACAĞIM KONULARI OKUYUNCA,KURAN’IN , YANİ YÜCE ALLAH’IN AYETLERİNİN İNANÇ SAHASINI AŞIP BU DENLİ ’GERÇEKLİK’’ BOYUTUNDA KARŞILARINA ÇIKABİLECEĞİNİ KABULLENMEKTE ZORLUK ÇEKEBİLECEKLERDİR. BELKİ DE BU RUH HALİ ,YÜCE ALLAH’IN ŞU UYARIYI YAPMASININ EN ÖNEMLİ SEBEPLERİNDEN BİRİNİ OLUŞTURACAKTIR. Neml 82 O söz başlarına geldiği kıyamet yaklaştığı zaman, onlara yerden bir dabbe mahluk çıkarırız da, bu onlara insanların ayetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyler KONUNUN ÖZETİ1KURAN'DA EVRENİN 6 GÜNDEDEVİRDEYARATILDIĞINDAN BAHSEDİLİR VE BİR SUREDE DE MEARİC DEĞİŞİMLER İÇİN Kİ AYETTE EVRENDEKİ BİR YER DEĞİŞTİRMEDEN YANİ MELEKLERİN EVRENİN KATMANLARINI GEÇEREK, MİKTARI ELLİBİN YIL OLAN BİRGÜNDE ALLAH KATINA ULAŞMASINDAN SÖZEDİYOR KOZMİK EVRENSEL BİR ÖLÇÜ VERİLİR;50 BİN YIL=1 GÜNDEVİR.ASTRONOMİ BİLİMİ DE BÜYÜK PATLAMA TEORİSİNE GÖRE PATLAMADAN 300 BİN YIL SONRA EVRENİN YAPITAŞLARI OLAN ATOMLARIN OLUŞTUĞUNU BİN YILDAN OLUŞAN 6 GÜNDEVİR 300 BİN YILA KARŞILIK YERKÜRENİN 2 GÜNDE YARATILDIĞINDAN İSE DÜNYAMIZIN BİR GAZ VE TOZ BULUTU HALİNDEYKEN,BÜZÜLME EVRESİNE GEÇİP KENDİ İÇİNE ÇÖKEREK YOĞUNLAŞMASI VE BUGÜNKÜ BİLDİĞİMİZ ANLAMIYLA BİR GÖKCİSMİ HALİNİ ALMASININ 100 BİN YIL SÜRMÜŞ OLACAĞINI BAHSEDİLEN 50 BİN YILDAN OLUŞAN 2 GÜNDEVİR100 BİN YIL DÜNYADAKİ TALEP EDEBİLECEK CANLILAR İÇİN 4 GÜNDE GIDALARIN TAKDİR EDİLDİĞİNDEN DÖRT GÜN DE HERBİRİ 50 BİN YILDAN 200 BİN YILA TEKABÜL BİLİMİ DE DÜNYAMIZIN YÜZMİLYONLARCA YIL ÖNCE GALAKSİMİZDEKİ BİR MOLEKÜL BULUTUNUN İÇİNDEN GEÇTİĞİ VE BU GEÇİŞİN 200 BİN YIL SÜRDÜĞÜ BULGUSUNA BU GEÇİŞTEN ÖNCE DÜNYADA CANLILARIN ÇEŞİTLENMESİ VE ONLARIN DEVAMLILIĞI İÇİN GEREKLİ OLAN GIDALARIN OLUŞUMUNU SAĞLAMAYA YETERLİ MOLEKÜL ZENGİNLİĞİ SURESİ ''SİZİN İÇİN GÖKTEN RIZIK İNDİREN O'DUR'' SÖZÜ DE ASLINDA BU OLAYA İŞARET EDİYOR RIZIK’ ,YAĞMUR VE GÜNEŞTEN DAHA GENİŞ BİR KAVRAMI İFADE EVRENİN 6 GÜNDE YARATILMASIYLA İLGİLİ ŞÖYLE BİR SÖZ GEÇER ’ARŞI SU ÜZERİNDE İKEN..’’.6 GÜNDE MEALLERDE SU OLARAK ÇEVRİLEN 'MAİ'KELİMESİ ASLINDA SU RENGİNDE YANİ SAYDAM ANLAMINA BİLİMİ DE EVRENİ 300 BİN YIL 6 GÜN SONUNDA IŞIĞI GEÇİRGEN HALE GELİP SAYDAMLAŞTIĞINI HEM ASTRONOMİYLE İLGİLİ KAYNAKLARDA HEM DE KURAN’DA MADDENİN OLUŞUMUYLA SAYDAMLAŞMA ZAMAN OLARAK BAĞLANTILI ŞEKİLDE AÇIKLANIR. BÜTÜN BUNLAR BİRER ŞANSLI TESADÜFMÜDÜR? YOKSA KURAN-I KERİM'İN ALLAH KELAMI OLDUĞUNUN EN AÇIK İŞARETLERİ OLABİLİR Mİ?AŞAĞIDAKİ YAZIMDA, ÖZETLEDİĞİM BU KONULARIN AYRINTILARINI VE BİLİMSEL KAYNAKLARDAN YAPTIĞIM ALINTILARLA KANITLARINI HİÇ BİRİ BİR ŞİFREYE YA DA ZORLAMA YORUMA GEREK KALMADAN GAYET AÇIK KURAN AYETLERİNE DAYANDIĞINI BENİM ŞANSIM,ÇOK AZ SAYIDA ASTRONOMİ UZMANININ BİLEBİLECEĞİ BİLGİLERLE,BUNLARLA İLGİLİ KURAN AYETLERİNİ SADECE BİR ARAYA GETİRMEK YALNIZCA TESADÜFEN KEŞFETTİĞİM BU BİLGİLERİN TÜM İNSANLIĞA ULAŞMASINI İSTİYORUM. BU YÜZDEN FİKİRLERİME YAZILARINIZDA HERHANGİ BİR TELİF ÜCRETİ SÖZKONUSU OLMAKSIZIN YER VERİRSENİZ ÇOK İLE İLGİLİ YORUMLARINIZI E-MAİL İLE BİLDİRMENİZİ RİCA EDERİM. BU BULGULARDAN SADECE EVRENİN 6 GÜNDE YARATILMASI İLE EVRENDEKİ MADDENİN 300,000 YILDA OLUŞMASI ARASINDA BAĞLANTI KURULMASI,2003 YILINDA ''ISLAMICPERSPECTİVE'' ADLI YABANCI KAYNAKLI İNTERNET SİTESİNDE DE BELİRTİLMİŞTİR. BU SİTEDEKİ YAZIYI BEN YAZIMI HAZIRLADIKTAN SONRA GÖRDÜM VE AYRICA BİLGİLERİNİZE SUNMA GEREĞİ İHTİMALLE 50 BİN YILIN ÖLÇÜ OLARAK ALINMASI İLE İLGİLİ OLARAK BENİM AŞAĞIDA BELİRTTİĞİM ŞEKİLDE AÇIKLAMALARIN YAPILAMAMASI VE 50 BİN YILLA İLGİLİ DİĞER DESTEKLEYİCİ BİLİMSEL BULGULARIN BELİRTİLEMEMESİ GİBİ SEBEPLERDEN O ZAMAN İÇİN DÜNYA ÇAPINDA FAZLA İLGİ GÖRMEMİŞTİR. BİLİMİN IŞIĞINDA EVRENİN VE DÜNYANIN OLUŞUMUYLA İLGİLİ BİLİNMEYEN KUR'AN MUCİZELERİEvrenimizin oluşumunu açıklayan bilimsel kaynaklardan bazı alıntılar yaparak konuya girmek daha yerinde olacaktır. Big Bang ya da Büyük Patlama, evrenin yaklaşık 14 milyar yıl önce çok yoğun ve sıcak bir noktadan meydana geldiğini savunan bir bilimsel teoridir. 1Büyük patlamadan sonra evren radyasyondan yayılan çok sıcak gazla dolmuştur. İlk önce gaz, temel parçacıklardan meydana gelmişti Önce kuarklar oluştu ve bunlar bir araya gelerek protonları ve nötronları meydana getirdi; daha sonra da elektronlar ortaya çıktı. Büyük patlamadan yıl sonra, sıcaklık 3000 °K'ye2726,85 santigrad düşünce bu parçacıklar birleştiler ve atomlar oluştu.Kaynak 2Yaygın bilimsel görüşe göre Big Bang ' den sonra, henüz madde oluşmamışken, patlamanın ortaya çıkardığı ışın parçacıkları serbest elektronlarla etrafa yayılıyordu. Tahminlere göre patlamadan yaklaşık yıl sonra bu elektronların bir araya gelmesiyle madde oluştu.Kaynak Bu ilk dakikalardan sonra evren artık bayağı soğumuştur. Bunun sonucu çekirdeksel kuvvetlerin etkinliği bitiyor. Evrenin o sıradaki bileşimi %75 Hidrojen, %25 Helyum çekirdeğinden oluşuyor. Sonraki yıl boyunca hiçbir değişim meydana gelmiyor.. Bu süre sonunda sıcaklık derecenin altına düşünce, elektromanyetik kuvvet sahneye çıkıyor. Elektronları mevcut çekirdeklerin çevresinde yörüngeye sokarak ilk Hidrojen ve Helyum atomlarını yaratıyor. Böylece serbest elektronların ortadan çekilmeye başlaması evreni saydamlaştırıyor. 3Büyük patlamadan 10 dakika sonra İlk atom çekirdekleri olan Hidrojen ve Helyum çekirdeği oluşur 1 proton + 1 Nötron = Hidrojen çekirdeği evrenin %75’i 2 Proton + 2 Nötron = Helyum çekirdeği evrenin %25’ yıl boyunca dinlenme dönemi sıcaklık derecenin altına düşer Elektromanyetik kuvvetler devreye girer, elektronlar çekirdeklerin etrafında yörüngeye dizilir ilk Hidrojen ve Helyum Atomları oluşur Evren saydamlaştığı için, Fotonlar serbestçe yayılmaya başlar.Kaynak 4 Büyük Patlamanın hemen ardından, Evren, atomların oluşabilmesi için fazla sıcaktı, ilk atomlar, Evrenin ortaya çıkışından yaklaşık 300 bin yıl sonra meydana gelmeye başladı.Kaynak 5 Bu büyük patlamadan 300,000 yıl sonra yani bundan aşağı yukarı 13,5 milyar yıl önce evrenin ilk görülebilir halinin fotografı çekildi. 1992 yılında NASA’nın COBE uydusunun çektiği bu fotoğrafın astrofizikçilerin hesaplarına tam uyumlu olduğu gözüktü.Kaynak Yabancı Kaynaklar , , Şimdi bu bilgiler ışığında Kur'an-ı Kerim'de evrenin oluşumuyla ilgili hangi işaretler bulunduğuna geçebiliriz. 1-Kuran'daki 50 Bin Yıldan Oluşan Günler,Evrenin ve Yerküre'nin Yaratılışı ve Karanlık Madde Dikkat ederseniz ilk atomların ve dolayısıyla maddenin oluşum sürecinde belli bir süre göze çarpıyor''300,000 yıl''.Büyük patlamadan 300,000 yıl sonra elektromanyetik kuvvetlerin devreye girmesiyle elektronların çekirdeklerin etrafında yörüngeye dizilerek atomların yani maddenin oluştuğu bu konuyla ilgili benim incelediğim bilimsel kaynakların tümünde bu 300,000 yıl ile ilgili Kur'an da ne gibi bir işaret vardır? Bunun açıklamasını yapabilmek için ilk önce şu ayetlere dikkat çekmek gerekir. Furkân Suresi Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istiva eden ona hükmeden Rahman'dır. Bunu bir bilene sor. -Neden 50 Bin Yıl Ölçü Olarak Alınmalıdır? Me’âric Suresi Melekler ve Ruh Cebrail, oraya, miktarı dünya senesi ile ellibin yıl olan bir günde yükselip çıkar.Diyanet Vakfı Meali Kuran-ı Kerim'deki toplam yedi ayette evrenin yaratılmasıyla ilgili belli bir süreden sözediliyor ''altı gün'' Mearic suresi ise bize zamanın akışı ile ilgili kozmik bir ölçü veriliyor1 gün=50,000 yıl .Kur'anda Allah katında bir günün insanlar için ''bin yıl'' gibi olduğuna dair ayetler de bu ayetlerde zamanın izafiliği ve Allah için zamanın akışının farkını vurgulamak için bizim de günlük dilde kullandığımız ''binyıl'' gibi genel bir örnekseme içinde ''binyıl''ın geçtiği bu ayetlerde ''sizin sayageldiklerinizden''ya da ''sizin saymakta olduğunuz yıllardan'' denilerek de özel bir duruma dikkat onların sayageldiği yıllar Kameri takvime göre saydıkları indirildiği zamanlarda kullanılan Kameri takvime göre bir yılın süresi Miladi takvime göre 11 gün eksikdir ve Miladi takvime göre de farklı zaman dilimlerini ifade durum Miladi takvim dışındaki diğer takvim sistemleri Çin ve Maya takvimleri gibi için de o zamanlar kullanılan Miladi takvim bile gerçekte tam olarak Dünyanın Güneş çevresindeki dönüş süresini yüzden ellibin yılın geçtiği Mearic ise ''sizin sayageldiklerinizden'' sözü ''özellikle'' kullanılmıyor diye keşfetmiş olduğu,evrenin yani maddenin oluşumuyla ilgili hesaplanan sürede 300,000 yıl Ay'ın hareketleri değil, Dünya'nın Güneş çevresindeki dönüş süresi birim 1 yıl olarak 50,000 yıllık sürede de zaman dilimi olarak sayılagelen ve süresi bilinen yıllardan değil,o zamanlar için farazi sayılacak bir sürenin yani Dünya'nın Güneş çevresindeki dönüş süresinin esas alındığını görürüz ve diğer takvim sistemlerine göre yapılacak hesaplamalar bugün keşfedilmiş olan 300,000 yıl sonucuna ’gün’’ yevm kelimesinin tekil olarak 365 defa geçiyor olması da, ölçü alınan süre olarak Dünya’nın Güneş çevresindeki dönüş süresinin alınmış olduğuna bir işaret yıldan oluşan bir gün için de ''sizin sayageldiklerinizden'' denseydi bu ellibin yıl Miladi Takvime göre daha az veya daha farklı bir zamanı ifade edeceği için 300,000 yıldan çıkarak beklediğimiz sonucu yani 6 günü bulamazdık.Bu sözüm yanlış anlaşılmamalıdır,300 bin yıla ya da 6 gün sonucuna ulaşabilmek için herhangi bir zorlama yorum ’sizin sayageldiklerinizden’’ derken örneğin Kameri Takvime göre hesap yapacak olursak, bugün modern bilimin ulaştığı sürelere ulaşmanın mümkün olamayacağını belirtmek evrenin yaratılma süresi için ellibin Kameri yılı esas alıp bunu 6 gün ile çarpıp, evrendeki madde 300,000 yılda yaratılmıştır ellibin Kameri yıl bugün kullandığımız ve modern bilimin de esas aldığı yıl süresine göre 300,000 yıldan daha kısa bir zamanı ifade bu modern bilimin ulaştığı sonuçlara da uymaz. Bin yılın geçtiği ayetleri de esas almamız durumunda örneğin evrenin yaratılışı için her biri bin yıldan altı gün yani 6000 yıl süresini verdiğimizde bunun da modern bilimin ulaştığı sonuçlarla uyuşmayacağı açıktır.''Miktar olarak ''sözüyle, miktar aynı zamanda Arapçada ''ölçü'' anlamına da geldiği için belli bir ölçüye ve dünyanın güneş etrafındaki dönüş süresine dikkat bin yılın geçtiği ayetlerde daha önce de değindiğim gibi ’sizin sayageldiklerinizden’’ ya da’’sizin saymakta olduklarınızdan’’sıfatları kullanıldığı için ,bu yıllar,Kuran’ın muhatabı olan topluma ve o toplumun kullandığı takvim sistemine göre değişeceği için ,yani zamana ve yere ve de topluma göre değişken bir zaman dilimini ifade edeceğinden dolayı ,Kuran’da sembolik günler olan olan ’altı gün’’, ’iki gün ’ ve ’dört gün’’ün hesabında ölçü olarak taktirde yapılacak hesaplamalarda zamana yere ve de topluma göre farklı bir evrenin ve yerkürenin yaratılma ya da gıdaların takdir edilmesi süresi ortaya durum da Kuran’da hiçbir konuda çelişkilerin bulunamayacağı inancımıza ters düşer diye düşünüyorum. Bu açıklamalarımda neden ’binyıl’’ geçen ayetlerin değil ’ellibin ’yılın geçtiği Mearic Suresi 4. ayetin esas alınması gerektiğini açıklamaya çalıştım. Şimdi basit bir matematik hesabıyla Kuran'da birçok kez bahsi geçen ''6 günde yaratmanın'' sırrını çözebiliriz; 300,000 yıl /50,000 yıl=6 gün Bugün bazı kaynaklarda evrenin altı günde yaratılmasıyla ilgili olarak,altı gün ile evrenin bugünkü yaşı arasında bağıntı kurularak açıklama yapılmaya bunun sağlıklı bir yöntem olamayacağı evrenin yaşı her an sürekli değişen bir süreyi ifade altı gün ise Kuran ayetleri hiçbir zaman değişmediği ve de değişemeyeceği için mutlak sabit olan bir süreyi ifade ki altı gün ile her hangi bir formül ya da bağıntı kullanılarak evrenin bugünkü tahmin edilen yaşına örneğin bugünden kıyametin o zamana kadar da kopmadığını varsayarsak on milyar yıl sonra aynı formül ile ve de aynı kalacak olan altı gün ile evrenin o günkü yaşına da ulaşılabilecek midir? Yoksa o formülde zamana göre sürekli değişiklik mi yapılacaktır? Ayrıca Kuran meallerinde ve tefsirlerde özellikle evrenin altı günde yaratılması ve yerkürenin iki günde yaratılmasıyla ilgili olarak aynı şey dört günde gıdaların takdir edilmesiyle ilgili olarak da geçerlidir ayetlerde bu ’ günler’’ ile bildiğimiz anlamıyla 24 saatten oluşan günlerin kastedilmediği,bu günler ile ’altı devir’’ ya da ’iki devir’’ kastedildiğine ilişkin açıklamalar bu günlerin 24 saatten oluşan günler olamayacağı ’devir’’ ile neyin kastedildiği ,bu devirlerin her birinin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğine ve bu devirlerin her birini diğerlerinden ayıran özellikleri bugün modern bilimin ulaştığı bilgilerle dahi açıklığa kavuşturulamadığı için ’muğlak ’olarak durum da Kuran’ın anlaşılması yönünden sakınca ve zorluklar ortaya ki bu durumdan iyi niyetle ve Kuran’ın insanlar tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için çaba harcayan meal ve tefsir yazan ilim adamlarımızı sorumlu ki, onlar da ilim adamı vasfıyla ,bilime, akla ve mantığa daha uygun bir açıklamayı biliyor olsalardı mutlaka bunlara yer verirlerdi. İşte, benim bahsettiğim açıklamalarımın temel amacı da budur. Ayetlerin anlamıyla ilgili olarak neye inanılması gerektiği konusunda fikir verebilecek konumda söz konusu olan ayetlerin açıklanmasında bu görüş ve bilgilerin de mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. -Mearic Suresi 4. Ayetten Nasıl Evrensel Kozmik Bir Ölçü Çıkarıyoruz? Yukarıda bahsettiğim gibi Kuran ayetlerinde evreni n ve yerkürenin yaratılması ve gıdaların takdir edilmesiyle ilgili olarak verilen altı gün,iki gün ve dört günün,bildiğimiz anlamıyla 24 saatten oluşan günler olmadığı sembolik günlerdir ama süresi ve özellikleri belli olmayan günleri devirleri ifade bugün modern bilimin bu yönde genel kabul görmüş bir bulgusu yoktur. Bu sembolik günlerin neyi ifade ettiğine dair çıkarım yapabileceğimiz Kuran ayetlerinde sadece iki zaman dilimi için ’bir güne eşit’’ süreden bahsedilmiştir. Bunlar 50 bin yıl ve bin bin yılın neden ölçü olamayacağını yukarıda açıklamaya Yüce Allah için zamanın izafiliğini açıklamak için kullanılmış olabileceğini de sizin sayageldiğiniz yıllardan dendiği için anlatmaya akla ve mantığa uygun olan Meraic Suresi 50 bin yıl ayette doğrudan sadece ’50 bin yılda ulaşır denmiyor’’,’’miktarı 50 bin yıl olan bir gün’’den bahsediyor. Yani burada bahsi geçen ’bir gün’’öyle bir gün ki,miktar olarak 50 bin yıldan bu surede meleklerin evrenin katlarını geçip Yüce Allah’ın katına ulaşabilmesinden yani uzun süreli evrensel bir olay ve hareketten bahsedildiği için kozmik evrensel bir ölçü olduğu izlenimi bin yılın geçtiği tüm ayetlerde ’sizin sayageldiklerinizden ’dendiği halde ,50 bin yıl için sadece ’yıl’’dan bahsedilerek aradaki fark vurgulanıyor. -Yerkürenin ve Göklerin İki Günde Yaratılması, Karanlık MaddeKur'an’da kozmik bir ölçü olarak 1 Gün=50,000 yıl süresinin gösterildiğinin çok az bilindiğini sandığım bir kanıtı daha ile ilgili incelediğim bir kaynakta aynen şöyle bir bölüm okudum''Güneş sisteminin oluşumu şu basamaklardan oluşmaktadırYıldızlarası gaz ve/veya tozdan oluşan bir bulut kendi çekimsel gücü sonucunda içeriye doğru büzülmeye başlıyor. Bu büzülmeyi başlatan olay bu bulutun yakınında meydana gelen bir Süpernova patlaması sonucu ortaya çıkan şok dalgaları ile çökmeye başladıktan sonra bulut ısınır ve merkezi bölgeye basınç uygular. Tozun buharlaşmasını sağlayacak kadar bir ısınma meydana gelebilir. Bu ilk büzülme evresinin ''100,000 yıl'' kadar süreceği düşünülmektedir''Kaynak Bu bilgiler ışığında bir de Kur'andaki şu ayetlere Hamdi Yazır mealiFussilet Suresi De ki Gerçekten siz, ''yeri iki günde yaratanı'' inkar edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, alemlerin suresi 11. Ayet ’Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin dedi. Her ikisi de İsteyerek geldik dediler.’’ 12 ayet''Böylece Allah onları ''iki günde'' yedi gök olmak üzere ''yerine koydu''. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.'' Görüldüğü gibi bilimsel kaynakta yıldızlararası gaz ve/veya tozdan oluşan bulut'' şeklinde tanımlanan şey ayette ''duman halinde bulunan gök olarak tasvir edilmiştir. Daha önce saydamlaşmış halde bulunan evrende daha sonra bazı yerlerde yoğunlaşma olarak, güneş sistemi gibi yıldız sistemlerini oluşturacak olan gaz ve toz bulutları da bu gaz ve toz bulutları büzülerek güneş sisteminin ilk şekillerini oluşturmuştur. Bu büzülmeler yerin ve yedi kat göğün ayette belirtildiği gibi ''yerine konduğu'', uzayda yerlerinin belirlenerek oluştuğu durumu ifade ediyor. Uzayda asılı duran toz bulutlarından yıldızlar ve gezegenler gibi gökcisimleri oluşuyor. Daha uzayda yerküre diye bir şey yokken bu olay sonucunda yeryuvarlağı kendini gösteriyor ve bir gökcismi halini çekmesi gereken asıl şey ayette iki gün olarak belirtilen sürenin,bilimsel kaynaklarda büzülmenin oluştuğu süreç için 100,000 yıl olarak verilmesidir. Sonuç olarak 2 günX50,000 yıl=100,000 yılı veriyor. Ayrıca Fussilet Suresi 9. ayette de ''yerin de iki günde ''yaratıldığından konuda başka bir kaynaktaki alıntıdan bahsetmem gerekir’’ Dünyanın oluşumu;5-6milyar yıl önce yıldızlar arası toz bulutlarından oluşmuş dünya, oluşumunun ilk evrelerinde gevşek bir yapı göstermiştir. Dünyanın büyüklüğü bugünkünden daha fazla idi... artan yoğunlukla bu büyük küre gittikçe büzülmeye ve küçülmeye başladı...büyüyen basınç ile kütle konglomeraları halinde bulunan radyoaktif elementler parçalandı ve sıcaklık yükseldi.. Bu ısınma iç tarafın akıcı bir hal almasına ve maddelerin ağırlıklarına göre içten dışa doğru dizilmesine neden oldu... Böylece nikel ve demir gibi ağır metaller merkeze, hafif metaller ve bileşikler ise kabuk şeklinde dışa yığıldı...100 bin yıl sürdüğü düşünülüyor’’Kaynak Görüldüğü üzere hem güneş sistemi hem yerkürenin oluşumu için aynı süre yani 100,000 yıl tahmin ediliyor. Tabi bu bunların aynı anda yaratıldığı anlamına sürelerinin aynı süreye denk geldiği bir bilimsel kaynakta ise şöyle bir bölüm vardır’’ Yer’in oluşumu ile Samanyolu’nun oluşumu,aynı esaslara ve büyük bir ihitimalle de aynı zaman dilimine konudaki ilk teori ünlü Franız gök bilimci Laplace Laplaş;1749-1827 tarafından 1796 yılında ileri ilme,Nebula kuramı diye geçmiştir.’’Kaynak Güneş sistemi gibi gökcisimlerinin gaz ve toz bulutundan yoğunlaşıp büzülerek oluştuğu 2 günX50,000 yıl=100,000 yıl süresi dünyamızın da güneş sistemine dahil bir gökcismi olduğunu düşünürsek, ikisi içinde aynı sürenin verilmesi de aynı şekilde mucizevi bir büzülmeyi başlatan olay olarak Süpernova patlamasının şok dalgaları bu Süpernovalar oluşmadan önceki durumu açıklayamaz yani mutlaka bir yerde Allah'ın kudretinin devreye girdiğini gösterir. Mearic sonunda ''bunu bir bilene sor'' denilerek 50,00 yıl ile ilgili olarak bu mucizevi sırrın anlaşılabilmesi için çok özel bilgilere sahip olunması yani evrenin ilk anından itibaren 300,000 yıl sonrasıyla ilgili bilgilere ulaşılabilmesi gerektiğine işaret ediliyor sonuç olarak, Kuran'da hem yerkürenin hem de göklerin tabii buna Güneş sistemimiz de dahildir oluşum süreci için 50,000 yıldan oluşan iki günün belirtilmesi;bilimin de hem yerküre hem de Güneş sisteminin oluşması için 100,000 yılı vermesi mucizeyi açıkça ortaya hem yıldızların hem de gezegenlerin ilk şekillerini alması süreci için Kuran'daki süreyle aynı süre konuyla ilgili en güncel bilgileri içeren yabancı kaynaklarda da hem Güneş ve yıldızların hem de Yerküre’nin bir gökcismi olarak ilk şekillerini almasında incelediğinizde kendinizin de göreceği gibi hep aynı süre 100,000 yıl verilmiştir.Kaynak Bu konuda üzerinde durulması gereken bir olay daha günde yaratmanın geçtiği hiçbir ayette yıldızlar,dünya ve aydan bahsedilse bile,bunlar altı günde yaratmanın içine dahil ''yer ve gökler ve de bu ikisi arasındakiler''şeklinde genel olarak maddeyi tasvir edecek şekilde bir tarif bu 300,000 yıllık süreç içinde henüz yıldız,galaksi ve gezegen gibi gök cisimleri temel yapı taşları olan atomlar yani henüz şekil almamış olan madde oluşmaya altı günde yaratmanın geçtiği ayetlerin birinde örneğin yıldızların ya da dünyanın da bu altı günde yaratıldığından bahsetseydi bu bir çelişki oluştururdu. Yer ve gökler ve ikisi arasındakiler sözüyle genel olarak maddenin tümünü kapsayan yani yerde ve gökte gördüğümüz bütün maddelerin temel yapı taşı olan atomların yaratıldığı kastedilerek böyle bir tanımlama bu ilk evrendeki hidrojen ve helyum atomları daha sonra oluşacak olan yıldızlardaki çok yüksek sıcaklıklarda oluşan reaksiyonlar sonucunda diğer elementleri burada ''ikisi arasındakiler''sözüyle, astrofizikçilerin ''karanlık madde'' olarak tanımladıkları, galaksileri oluşturan yıldızların uzaya dağılmalarını önlediği iddia edilen madde benzeri varlığın da kastedildiği düşünülebilir.Milyarlarca yıldızdan oluşan galaksiler çok büyük hızla sarmal bir şekilde oluşturduğu merkez kaç kuvveti,galaksiyi oluşturan yıldızların toplam kütlesinden çok daha yüzden gök bilimciler galaksilerin uzaya dağılmalarını önleyen,bilinen maddenin dışında madde benzeri bir varlığın olması gerektiğini varlığı da kesin olarak tanımlayamadıkları için ''karanlık madde'' olarak isimlendirirler.Henüz galaksiler yoktur ama karanlık madde olarak madde özelliği göstermedikleri için ''arada kalan''bir zamanda bu daha sonra tüm gökcisimlerinin arasındaki boşlukları da dolduracağı için ''yer ve gökler arasındakiler''şeklindeki tasvirin de yerinde olduğunu suresi 12. ayette''en yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk'' derken en yakın gök olarak, yıldızlarını görebildiğimiz Samanyolu galaksimiz, onun uzaya dağılıp yok olmasını önleyen ve koruyan olarak da az önce sözünü ettiğim karanlık madde yani ''yer ve gökler arasındakiler'' kastediliyor olmalı. 2- Arşının Su Üzerinde Olması ve Evrenin Saydamlaşması Hûd Suresi '' O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır.'' Bu ayette ''Arşı su üzerinde iken''seklinde dikkat çekici ve ilginç bir söz sözü geçen ''su'' nedir? Yukarıda anlattıklarımızın ışığında 300,000 yıllık süreç içinde su molekülü henüz oluşmamıştır ve de o kadar yüksek sıcaklıkta bildiğimiz sıvı şekliyle su var olamaz tam bu anda yukarıda da bahsettiğim bilimsel bulgulardan olan ''evrenin saydamlaşması'' olayı ile ayette bahsi geçen ''su'' arasında ister istemez bir çağrışım meydana sonra yaptığım araştırmalar sonucunda ise ayetin Arapçasında ''su'' anlamına gelen ''ma'' kelimesİnin değil ''su renginde'' anlamına gelen ''mai' kelimesi kullanıldığını geçen ''Arşı su üzerinde iken'' sözü evrenin 300,000 yıllık dönem sonunda saydamlaştığı yani ışığı geçirgen bir hale geldiği gerçeğine mi işaret ediyor?.Arş kelimesiyle evrenden daha yüksek bir mertebe kastediliyor ve o zamanki saydamlaşan evrene yukarıdan bakan kişi onu suya bakan kişinin gördüğü saydamlıkta görecektir. Bugüne kadar bu ayetteki ''ma-i''kelimesi doğrudan su olarak anlaşılmış,gerçek anlamı olan ''ma-i'' yani ''su renginde olan'' veya ''su gibi olan'' yani ''saydam'' anlamı henüz son yıllarda ortaya çıkarılan bilimsel gelişmeler bilinemediği için haklı olarak göz ardı edildiği ve meallerde de bu şekilde yazıldığı için inananlar için bile anlaşılması ve kabul edilmesi zor bir durum ortaya evrenin saydamlaşması olayı bilinemediğinden,mai sözcüğüne saydamlaşmayla ilgili bir anlam verilip meal ve tefsirlerde böyle bir durumdan bahsedilmesi tabiî ki imkansızdır. Açıkladığım bu durum ,inançsızlar için ise Kurana ve onun kaynağı olan Allah'a olan inanca karşı bir koz olarak değerlendirilmiştir. Ama ayetin başındaki '' O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için'' sözü sanki bu duruma işaret ediyormuş gibi duruyor. Ayrıca hem Kuran'da 6 günde yaratmayla eşzamanlı ve bağlantılı olarak saydamlaşmaya işaret edilmesi hem de bilimsel kaynaklarda evrendeki maddenin yani atomların oluşumuyla bağlantılı olarak saydamlaşmadan sözedilmesi, mucizeyi açıkça ortaya koymaktadır. Bu konuda üzerinde durulması gereken başka bir ayet daha vardır. Enbiyâ Suresi '' İnkar edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı? Bu ayetteki su kelimesi de aslında ma-i şeklin de geçiyor.''Su renginde'' ''su gibi olan'' anlamı katıyor ve saydamlaşan evren kastediliyor başında göklerle yer bitişik iken ayrıldığı sözü ile Büyük Patlamanın Bing Bang kastedildiği zaten bilinen bir Kuran Büyük Patlamadan bahsedilmesinin hemen ardından her canlının sudan yaratıldığı belirtilmesi patlamadan sonra saydamlaşan evrenin kastedildiği anlamına ''her canlı şeyi sudan yarattık'' sözü bugüne kadar yanlış canlı şeyin bildiğimiz anlamıyla sudan yaratıldığı anlamı çıkarılmıştır.''Sadece sudan canlılık ortaya çıkamaz'' diye bazı kesimlerden itirazlar da bu ayette saydam şekilde görülen evrenin içerdiği maddelere dikkatinizi çekmek dönemde evrende yaklaşık olarak yüzde 75 Hidrojen ve yüzde 25 Helyum atomu oluşması için gerekli olan iki temel unsur olan su ve karbon,bu karışımın içerisinde zaten ki ;üç helyum çekirdeği birleşerek karbon atomunu,dört helyum çekirdeği ise birleşip oksijen atomunu oluşturur.Tabi bunların oluşumunu sağlayacak kimyasal tepkimeler daha sonra yıldızların verdiği yüksek ısıyla meydana gelebilecektir Bu durumda su renginde saydam olan evrenin içerdiği maddelerin içinde hidrojen ve oksijenden dolayı su molekülünün H20 temel parçalarının ve de karbonun bulunduğunu yapısında yaklaşık yüzde 18 oranında karbon,yüzde 80 oranında da su bulunduğu bugün bilinen bir oluşmaya başlamasında yani büyük patlamadan 300,000 yıl sonra oluşan ve saydamlaşan evrenin içerdiği maddelerin canlılığın temel yapı taşlarını içerdiğini ve ayetin buna dikkat çektiğini anlayabiliriz. 3-Büyük Patlamadan Sonraki Homojenlik Evrenimizin oluşumunu açıklayan Büyük Patlama Big Bang teorisinin en önemli kanıtı olan ve büyük patlamadan bugüne kadar geldiği savunulan ''kozmik fon radyasyonu'' denen bir olay keşiften bahseden bir kaynakta şöyle bir yorum vardır. '' Fakat bu keşif ortaya çözülmesi gereken bir de bilmece çıkardı. Fon radyasyonu, büyük patlamadan yil sonra gazın son derece homojen olduğunu göstermektedir. Gazın içinde büyük topaklar ve delikler olsaydı, bunlar radyasyonun gökyüzündeki dağılımında sıcak ve soğuk bölgeler olarak gözükecekti. Öte yandan bugün çok topaklıdır. Kümeler, ince uzun gruplar halinde toplanan galaksiler ve bunların aralarında boşluklar vardı. Bu büyük yapıların orijinal gazin içindeki topaklardan çıkmış olması gerekmektedir. Tıpkı sütün topaklanarak peynire dönüşmesi gibi'' Kaynak Yukarıdaki paragrafda, daha sonra oluşacak olan galaksilerin ön şekilleri olan topaklanmaların sıcak gazın için de var olmaları gerektiğine fakat 300,000 bin yıllık süreç içinde son derece homojen bir yapıda olduğu ve de bunun sebebinin anlaşılamadığına dikkat sonradan belirli bir müdahele olmuş Kur'an daki şu ayet akla geliyor. Yûnus Suresi ''Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istiva eden Allah'dır.'' 4-Dinlenme Dönemi Üzerine Farklı Bir Bakış Yukarıdaki alıntı yaptığım kaynaklarda bahsettiğim 300,000 yıllık dönem evrendeki değişimler için bir ''dinlenme dönemi'' olarak nitelendiriliyor. '' yıl boyunca dinlenme dönemi sıcaklık derecenin altına düşer Elektromanyetik kuvvetler devreye girer, elektronlar çekirdeklerin etrafında yörüngeye dizilir ilk Hidrojen ve Helyum Atomları oluşur'' '' Bu ilk dakikalardan sonra evren artık bayağı soğumuştur. Bunun sonucu çekirdeksel kuvvetlerin etkinliği bitiyor. Evrenin o sıradaki bileşimi %75 Hidrojen, %25 Helyum çekirdeğinden oluşuyor. Sonraki yıl boyunca hiçbir değişim meydana gelmiyor.'' Yani bu 300,000 yıllık süreç içinde evren soğumaya bırakılmış ve bu sürecin son bölümünde yeterince soğuyunca da elektromanyetik kuvvetler devreye girerek kendiliğinden elektronlar çekirdeklerin etrafına dizilip atomları bu konudaki ''dinlenme dönemi''ve elektronların kendiliğinden çekirdeğin etrafına dizilmeleri gibi nitelendirmeler şu ayeti anımsatıyorKâf Suresi Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. ''Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.'' Yorumu tamamen size ki bu ayette Yüce Allah'ın bahsi geçen yaratma fiilini gerçekleştirirken ''yorulma'' gibi zayıflıklardan münezzeh olduğu bu konudaki bilimsel kaynakların ifadesi ile Kuran'ın ifade şekli bu denli uyum içinde olduğu için, konuya daha önce hiç düşünülmeyen farklı bir boyuttan da bakılabileceği kanaatindeyim. 5- Tam Dört Günde Gıdaların Takdiri İle İlgili Farklı Bir Tahmin Kuran’da sembolik olarak sözedilen bir günün ellibin yıla eşit olduğuna ilişkin olarak ilginç bulabileceğiniz bir tahminimden sözetmek istiyorum; Bir alıntı ’UZAYDA ŞEKER Kaynak Bilim adamları yıldızlar arası bir moleküler bulutta sofra şekerinin moleküler kuzeni olan glikolaldehit’ i keşfettiler Karbon, oksijen ve azottan oluşmuş, sekiz atomlu bir molekül olan glikolaldehit diğer moleküllerle birleşerek riboz ve glikoz gibi daha karmaşık şekerleri oluşturabilir. Riboz, RNA ve DNA gibi nükleik asitlein temel yapıtaşıdır, glikoz ise en basit şeker monomerlerinden biridir. Glikolaldehit, metil format ve asetik asitle aynı atomları içerir fakat değişik dizilişte. Metil format ve asetik asit de daha önce yıldızlar arası toz bulutlarında bulunmuşlardı. Bilim adamlarına göre glikolaldehit basitçe sofra şekerinin moleküler kuzenidir. Şeker molekülü, galaksimizin merkezine yakın, bizden 26 000 ışık yılı uzakta bir ışık yılı ışığın bir yılda katettiği yoldur ve yaklaşık olarak 36 trilyon kilometreye eşittir çok büyük boyutlardaki gaz ve toz bulutunda tespit edildi. Bu toz bulutları- ki çoğu zaman birkaç ışık yılı büyüklüğündedirler- yeni yıldızların oluşumu için temel madde kaynaklarıdır. Fakat Dünya’ ya kıyasla çok daha seyrek olan bu bulutlar, milyonlarca yıl süren karmaşık kimyasal reaksiyonların meydana geldiği bölgelerdir. Bu tür bulutlarda şimidye kadar 120’ ye yakın farklı molekül keşfedildi. Bu moleküllerin çoğunluğu küçük sayıda atom içerirler.’’ ’Basit bir şeker veya monosakkarit olan glukoz veya glikoz veya glükoz yaşam için en önemli karbonhidratlardan biridir. Hücreler onu bir enerji kaynağı ve metabolik reaksiyonlarda bir ara ürün olarak kullanırlar. Glukoz fotosentezin ana ürünlerinden biridir ve hücresel solunum onunla başlar.’’ Kaynak Yukarıda ki alıntıda yıldızlararası molekül bulutlarında canlılar için en temel gıda olan şeker türevlerinden biri olan Glikolaldehit bulunduğunun keşfinden ve şimdiye kadar 120’ye yakın molekülün bu bulutlarda varolduğunun bilindiğinden söz moleküller canlıların temel yapı taşlarını oluşturan ya da gıda maddelerinin temelini oluşturan moleküllerdir. Başka bir alıntı ise şöyle ’Dev hidrojen gazı bulutları Dünya çevresine gelirse, kitlesel yokoluşlara ve 200 milyon yıl sürebilecek kartopu buzlanmalarına yol açabilecek. Dünya için bir başka tehlike de, Samanyolunun sarmal kollarında kümelenmiş yoğun hidrojen gazı bulutlarıdır. Colorado Üniversitesinden Alex Pavlov ve meslektaşları dev moleküler bulut adıyla bilinen bu tür bir bulutla karşılaşmanın kitlesel yok oluşlara yol açabileceğine, bu durumda kartopu buzlanmanın bile söz konusu olabileceğine inanıyorlar. Atmosferik bir iklim modelinden yola çıkan Pavlov ve arkadaşları en yoğun bulutların Dünya atmosferini tozla doldurabilecek güçte olduğunu, güneş ışığını engelleyerek gezegeni bir buzul çağına sürükleyebileceğini ortaya koydular. Atmosfer genelde güneş rüzgarlarının yarattığı baskıyla kozmik tozlardan korunur. Ancak Pavlov yoğunluğu yüksek bir bulutun bu rüzgarın etkisini yok edebileceğine ve gezegenimizin böylesi bir bulutun içinden geçmesi için gerekli olan 200,000 yıllık süre boyunca iklimin hızla soğuyacağına inanıyor.Kaynak Yabancı Kaynak ’Gelişmiş Uzay Bilimleri Merkezinden John Lindsay aydan alınan toprak örneklerinin Dünyanın moleküler bulutlar arasından geçtiği görüşünü desteklediğine inanıyor.’’Kaynak ’ İlk başlarda dünyanın hidrojen, su buharı, amonyak, metan ve hidrojen sülfitten oluştuğu düşünülüyor. Laboratuvarda böyle bir gaz karışımına dışardan enerji verildiğinde bir süre sonra kahverengi bir bulamaç elde ediliyor.’’ Kaynak Yukarıdaki alıntıda ise Pavlov adlı gökbilimcinin dünyamızın geçirdiği buzul çağlarını araştırırken, bu soğumaların, dünyanın Samanyolu galaksimizin sarmal kollarının arasında bulunan yukarıdaki alıntıda da bahsettiğim dev molekül bulutunun içinden geçmesi bu geçiş sırasında atmosferin tozla dolup güneş ışığını geçirememesinden kaynaklandığından bahsediliyor Yukarıdaki paragrafta da belirtildiği gibi dünyada ilk başlarda hidrojen,su buharı,amonyak,metan ve hidrojen sülfit molekülleri bunlardan canlılığın çeşitlenmesi ve gıda maddelerinin oluşabilmesi mümkün görünmüyor. Sonuç olarak dünyamız bu bahsi geçen dev molekül bulutunun içinden geçmiştir ve bugün dünyamızdaki gıda maddelerini oluşturan moleküllerin çok büyük bir bölümünü bu buluttan kendi çevresinde dönerek bu gıda denizi diyebileceğimiz bulutun içinden geçtiği için de her tarafına eşit olarak bu moleküller donduğu için bir çeşit dondurulmuş gıda özelliğini aldığını da söyleyebiliriz. Burada asıl dikkatinizi çekmek istediğim konu bu dev molekül bulutundan geçişin’’ 200,000 yıl’ sürmesidir. Fussilet suresi O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde’ isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti’’ Tahmin edeceğiniz üzere 4 gün x 50,000 yıl=200,000 yıl Ne büyük tesadüf’ değil mi’? Ama mucize tesadüfler bununla da de şu bilgiye dikkatinizi çekmek istiyorum; “Dünya genellikle kozmik ışınlardan manyetik alanı sayesinde korunuyor. Ancak manyetik alanın çok daha güçsüz olduğu tersinme dönemiyle bulutun geçtiği dönemin çakışması durumunda kozmik ışınlar içeriye akabilir. Pavlov manyetik alanda her 200,000 yılda bir tersinme olduğuna ve bulutla çarpışması sonucunda yaşanan etkinin bir milyon yıl kadar sürdüğüne dikkat çekiyor ve bu mantıktan yola çıkarak çoğu çarpışmaların en az bir tersinme dönemine denk düştüğü sonucuna varıyor.’’ Yukarıdaki alıntıda dünyanın moleküler bulutun içinden geçmesi için gerekli olan 200,000 yıllık sürenin yanı sıra, yerkürenin manyetik kutuplarında her 200,000 yılda bir tersinme kuzey manyetik kutbuyla güney manyetik kutbunun yer değiştirmesi olduğundan söz ışınların,ancak, manyetik alanın daha güçsüz olduğu tersinme dönemiyle molekül bulutundan geçilen dönemin çakışması durumunda içeriye yani yerküreye akabileceği üzerinde burada kozmik ışınlardan bahsediliyor fakat kozmik moleküllerin de bunlar gıdaların hammaddesini oluşturan moleküllerdir yerküreye akışı için manyetik kalkan görevi gören manyetik alanın zayıflamış olması bu yüzden yerkürenin molekül bulutuna girişiyle,dünyanın manyetik alanındaki tersinmenin aynı ana denk gelip çakışması Allah’ın Kur’an da neden Fussilet Suresi tam dört günde’’ diyerek zamanlamayı vurgulamış olabileceğini tahmin ettiniz değil mi? 6-Yerküre'nin Göklerden Önce Yaratılması Son olarak, dikkatimi çeken başka bir konudan bahsetmek ki >başlıklı alıntı yaptığım yazıda şöyle bir cümle geçiyor “Bu şeker molekülünün yeni yıldızların oluştuğu bir gaz bulutunda bulunması, hayatın oluşumunda rol oynayan öncü kimyasal moleküllerinin böyle bulutlarda bulunması, gezegenlerin yıldızlar çevresinde oluşmadan çok önce oluştukları anlamına gelir” diyor NASA’ nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’ nde çalışan Jan Hollis.’’ Yani bu açıklamadan gezegenimiz olan dünyanın da Güneşten ve de galaksimizdeki diğer yıldızlardan önce oluşmuş olması gerektiği sonucunu da Fussilet suresi 9,10,11 ve 12. Ayetlerde de ilk önce yerkürenin yaratılmasından bahsedilmesinin ardından “sonra duman halinde olan göğe yöneldi’’ denilerek, galaksimizdeki diğer yıldızların dünyamızdan sonra oluştuğu görüşüyle paralellik gösterdiğine de dikkatinizi çekmek olarak anlatmak istediğimin özü, ALLAH kelamı olan Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresinin ilk iki ayetinde şöyle dile getiriliyor; 1. Hamd olsun Allah'a ki kulu Muhammed'e, Kitab 'ı indirdi ve ona hiçbir eğrilik koymadı. 2. Onu dosdoğru bir Kitabolarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı insanlarıuyarmak ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel mükafat bulunduğunu müjdelemek için. Ayrıca Kehf Suresinde öyle bir ayet vardır ki,sanki günümüzde de bir izdüşüm oluşturmaktadır. Sonra da iki guruptan hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.’’Tamamen kişisel yorumum olarak,ayetin asıl anlamının yanında ,burada bahsedilen gruplardanbirinin evrenin oluşumuyla ilgili olarak bilim adamlarının bilimsel çalışmalar sonucu ulaştıkları sonuç yani 300,000 yıl,diğer grup ise Kuran ayetlerinden yola çıkılarak ulaşılabilecek sonuç olabileceğini tahmin ediyorum. VE ŞİMDİ HANGİSİNİN SÜREYİ DAHA İYİ HESAP ETTİĞİNİ GÖRELİM DİYE UYANDIRILDIK… NOTYUKARIDA OKUDUĞUNUZ İDDİALAR KARŞISINDA,BİLİMİN VERİLERİNDEN BAŞKA BİR OLGUYA DEĞER VERİLEMEYECEĞİNİ SÖYLEYEN BAZI KİŞİLERİN,KURAN-I KERİM DEKİ BU MUCİZELERİN BİLİMSEL VERİLERLE DE DESTEKLENDİĞİNİ GÖRÜNCE , BU SEFER DE SÖZKONUSU VERİLERİN GÜVENİLİR OLMAYABİLECEĞİNDEN SÖZEDECEKLERİNİ TAHMİN EDİYORUM…AYRICA YUKARIDA SÖZÜNÜ ETTİĞİM 300,000 YIL,100,000 YIL VE 200,000 YILLIK SÜRELERİN NET VE KESİN DEĞERLERİ DEĞİL YAKLAŞIK TAHMİNİ DEĞERLERİ İFADE ETTİĞİ DE İDDİA YÜCE ALLAH DA ZATEN KURANDA BU SÜRELERİ 50,000 YILLIK GÜNLERDEN OLUŞAN ALTI GÜN,İKİ GÜN VE DÖRT GÜN ŞEKLİNDE,YAKLAŞIK DEĞERLERİ DE İÇEREBİLECEK BİÇİMDE TABİKİ YÜCE ALLAH’IN TAM OLARAK 300,000 YIL ,100,000 YIL VE 200,000 YILDA YARATMAYA DA GÜCÜNÜN YETECEĞİ SÜPHESİZDİR… YUKARIDAKİ YAZIMDA GEÇEN BİLİMSEL KAYNAKLARDAN YAPTIĞIM ALINTILAR TAMAMEN İNTERNET ORTAMINDAN ARAMA MOTORUNA BU ALINTILARIN BİR KISMI YAZILARAK ARAMA YAPILMASI HALİNDE BİLE KOLAYLIKLA BU KAYNAKLARA ULAŞILABİLİR. YUKARIDAKİ YAZIMDA TEMEL ALDIĞIM BİLGİLERDE YA DA YORUMLARIMDA ORTAYA ÇIKABİLECEK YANLIŞLIKLAR YALNIZCA BU BİLGİLERİN YANLIŞLIĞINI YA DA BU BİLGİLERİ VEYA KURAN AYETLERİNİ YORUMLAMA ŞEKLİMİN YANLIŞLIĞINI ALLAH KELAMI OLAN KURAN-I KERİM’DEKİ BİLGİLERİN YANLIŞ OLDUĞU ŞEKLİNDE ANLATTIKLARIM ŞAHSİ DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞLERİMDEN İBARETTİR. ŞÜPHESİZ Kİ, HERŞEYİN DOĞRUSUNU ANCAK YÜCE ALLAH AVUKAT TARIK TAŞPINAR 1972-TARSUS DOĞUMLU YAZIMA BAZI KONULARDA EKLEME YAPMAK İSTİYORUM. GÜNDE GIDALARIN TAKDİR EDİLMESİYLE İLGİLİ OLARAK ŞU AÇIKLAMAYI DA YAPMA GEREĞİ GÜN YANİ 200,000 YILDA MOLEKÜL BULUTUNUN İÇİNDEN DÜNYANIN GEÇMESİ İLE BİRLİKTE DÜNYADA CANLILIĞIN ÇEŞİTLENMESİ VE MİKTARI VE AYNI ZAMANDA BU CANLILARIN BESLENEBİLECEĞİ GIDALARIN ÇEŞİTLİLİĞİ VE MİKTARININ ARTMASI İÇİN YETERLİ BİR MOLEKÜL ZENGİNLİĞİ BU ZENGİNLİK BİYOLOJİ VE JEOLOJİ BİLİMİNDE 545 MİLYON YIL ÖNCE OLDUĞU KABUL EDİLEN KAMBRİYEN PATLAMASI’DENİLEN OLAYIN SEBEBİNİ OLUŞTURMUŞ PATLAMASIBİTKİ VE HAYVAN ÇEŞİTLERİNİN ANİ VE HIZLI BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKMASI SONUCUNU YUKARIDA BU KONUYLA İLGİLİ BAHSİ GEÇEN KAYNAKTA ,YERKÜRENİN YAKLAŞIK OLARK 250 MİLYON YILDA BİR BÖYLESİ BİR MOLEKÜL BULUTUNUN İÇİN DEN GEÇMİŞ OLABİLECEĞİ 545 MİLYON YIL ÖNCE OLARAK İFADE EDİLEN ZAMANLA,HER İKİ SÜRE DE YAKLAŞIK SÜRELERİ İFADE ETTİĞİ İÇİN YAZIMDA BAHSİ GEÇEN TERSİNME DÖNEMİNİN DENK GELMESİ KUVVETLE MUHTEMELDİR. YÜCE ALLAH ÖNCE MOLEKÜL ZENGİNLİĞİNİ SAĞLAYARAK CANLIRIN TEMEL YAPI TAŞLARINI VE GIDALARINI TAKDİR ETMİŞ ,SONRA DA ONLARI N DEVAMLILIĞINI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE BİTKİ VE HAYVANLARI DİĞER CANLI TÜRLERİNİ YARATMIŞTIR. AYRICA KURAN-I KERİM'DE MÜ'MİN SURESİ 13. AYETTEKİ ''Size ayetlerini gösteren, sizin için gökten rızık indiren O'dur. Allah'a yönelenden başkası ibret almaz.'' ''SİZİN İÇİN GÖKTEN RIZIK İNDİREN O'DUR'' SÖZÜNÜN GERÇEK ANLAMINA DA ULAŞMIŞ OLABİLECEĞİMİZİ DE TAHMİN RIZIK KAVRAMI YAĞMUR VE GÜNEŞ IŞIĞINDAN DAHA GENİŞ BİR KAVRAMI İFADE HEMEN BAŞINDAKİ ’SİZE AYETLERİNİ GÖSTEREN YANİ VARLIĞININ DELİLLERİNİ GÖSTEREN’’SÖZÜ DE, TABİİKİ SADECE ŞAHSİ BİR FİKİR OLARAK BU KONUDA BİR İŞARET OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM. 2-NASA'NIN KOZMİK FON RADYASYONUNU ARAŞTIRMAK ÜZERE UZAYA GÖNDERDİĞİ 1989 COBE UYDUSUNUN ULAŞTIĞI VERİLER DE BÜYÜK PATLAMA BİG BANGDAN 300,000 YIL SONRA İLK IŞIĞIN EVRENDE YAYILMAYA BAŞLADIĞI YANİ ATOMLARIN, DOLAYISIYLA DA MADDENİN BÜTÜN YAPI TAŞLARININ OLUŞUP ATOMLARA DÖNÜŞMEYE BAŞLADIĞINI YILINDA YİNE NASA TARAFINDA UZAYA GÖNDERİLEN WMAP UYDUSU DA BÜYÜK PATLAMADAN 379,000 YIL SONRA EVRENİN %4 ÜNÜN VE DE 380 ,000 YIL SONRA EVRENİN %12 SİNİN ATOMLARA DÖNÜŞMÜŞ OLDUĞUNU GÖSTEREN VERİLER VERİLER NASA'NIN RESMİ İNTERNET SİTESİNDE COBE VE WMAP UYDULARIYLA İLGİLİ BÖLÜMLERDE VERİLER DE EVRENİN BAŞLANGICINDAN İTİBAREN 300,000 YIL SONRA YANİ KURAN DAKİ ŞEKLİYLE 6 GÜNDE MADDENİN TÜM YAPI TAŞLARININ YANİ TÜM ATOMALTI PARÇACIKLARIN OLUŞTUĞUNU ,DİĞER BİR DEYİŞLE DE ATOMLARIN OLUŞMAYA BAŞLADIĞINI DOĞRULAMAKTADIR. 3-BENİM BU ÇALIŞMAMIN BİLİMSEL BİR ÇALIŞMA OLDUĞU İDDİASINDA BU KONULARLA İLGİLİ AKADEMİK BİR KARİYERE DE SAHİP BAHSETTİĞİM FİKİRLERİMİN YUKARIDAKİ YAZIMDA SÖZEDİLEN KONULARLA İLGİLİ EHİL KİŞİLERCE YAPILABİLECEK BİLİMSEL ÇALIŞMALARA TEMEL ALINABİLECEĞİ KANAATİNDEYİM. SAYGILARIMLA.. AVUKAT TARIK TAŞPINAR YUKARIDAKİ FİKİRLERİMİ İÇEREN YAZIM,24 NİSAN 2008 TARİHİNDE TARSUS TASDİK TAM OLARAK ANLAŞILMASI AÇISINDAN EĞER YAYINLAMAYA DEĞER BULURSANIZ BU YAZIMI EN BAŞINDAN İTİBAREN ALMANIZI RİCA DA DOĞRU OLDUĞU KANAATİNE VARDIĞINIZ VEYA DİKKARE DEĞER BULDUĞUNUZ BÖLÜMLERİNİ DE TEK BAŞINA DA OLSA YAYINLARSANIZ SEVİNİRİM. E-MAİL 'Kuran'ı üstü kılıflarda saklarız, duvara asarız ve besmeleyle ele alırız' diyen Kılıçdaroğlu'nu tarihi belgeler yalanladı. Resmi belgelere göre CHP'nin tek parti dönemindeki yasaklamalardan, 24 yıl boyunca resmi olarak Türkiye'de Kur'an öğrenimi, '54 Farzlı Büyük ve Tam Namaz Hocası', 29 İmam Hatip Okulu nasibini aldı. İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun kabul edilmesi yeni bir tartışmayı da başlattı. Kamuoyunda '4+4+4' olarak bilinen kanun yasalaşırken akılda kalan Kılıçdaroğlu'nun sözleri oldu. Kur'an öğretiminin seçmeli ders haline gelmesinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getiren Kılıçdaroğlu'nun, "Kuran'ı üslü kılıflarda saklarız, duvara asarız ve besmeleyle ele alırız" sözlerinin bile gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Türkiye yakın tarihine ait belgelere göre değil kılıfa koymak Kur'an-ı rafta tutmak bile suçtu. 24 YIL KESİNTİSİZ YASAK Türkiye'de Kur'an öğrenimi, resmi olarak 24 yıl boyunca yasaklandı. Yasak, 3 Mart 1924 tarihinde 430 numaralı yasayla başladı. Kanuna göre Arap harfleriyle yazılan kitaplar yasaklı hale geldi. Kur'an öğrenimi de 'Tevhid-i Tedrisat' uygulamasıyla kaldırıldı. Yasak, 1948 yılına kadar katıksız sürdü. Zamanla din öğretimi açığının giderek büyümesi üzerine ilk kez 15 Ocak 1949'da İmam Hatip Kursları açıldı. Kur'an öğretiminin okul bazında verilmesi ise ilk kez 1950 Demokrat Parti iktidarıyla mümkün oldu. Sadece yayınlar değil, Arapça okunan ezan bile bu yasağın 18 yıl boyunca kurbanı oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'dindar-dinsiz ayrımı yapıyorsun' diyerek Başbakanı eleştirirken, Milli Şef'i İsmet İnönü, İcra Vekilleri Heyeti'nce 25/11/1944 tarihinde kabul edilen o kararla "Elif Ba" ve "54 Farzı" yasakladı. YASAK LİSTESİ ELİF BA, 54 FARZ İlk belge 1944 tarihli İsmet İnönü imzalı Bakanlar Kurulu kararına ait... Kararda Hz. Muhammed'in doğumunu anlatan Mevlid-i Şerif ile namazın nasıl kılınacağını açıklayan '54 Farzlı Büyük ve Tam Namaz Hocası' yasaklanıyor. İcra Vekilleri Heyeti'nce 25/11/1944 tarihinde kabul edilen o kararda aynen şu ifadeler yer aldı "İstanbul Maarif Kütüphanesi'nin yayını olan 'Tam Mevlid-i Şerif' ile Burdurlu Abidin Kara Arslan'a ait İzmir Kültür Basımevi'nde yayımlanan, '54 Farzlı Büyük ve Tam Namaz Hocası', 25 Kasım 1944 tarihinde yasaklanıyor. "1881 sayılı Matbuat Kanunu'nun 2657 sayılı kanunla değiştirilen 51. maddesine göre, İcra Vekilleri Heyeti'nce 25/11/1944 tarihinde kabul olunmuştur" ifadesinin yer aldığı belgede İsmet İnönü'nün yanı sıra 14 imza bulunuyor. CHP KURULTAYINI BİLE KARIŞTIRMIŞ 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kapatılan 900 medresenin yerine tesis edilen 29 İmam Hatip Okulu, CHP'nin tek parti iktidarı döneminde 6 yıl içinde tamamen kapatıldı. Türkiye'de, 1931-1950 yılı arasında 19 yıl boyunca imam yetiştirilmedi. 1950 yılı başında bir İngiliz gazetesi, Türkiye'deki durumu şu haberle özetledi "Türkiye'de, cenazelerine namaz kıldıracak bir kişi bile bulamayan zavallı Müslüman köylüler, ölüyü namaz kılınmadan defnetmiştir." Konu, CHP'nin 1947'deki 7. Olağan Kurultayı'nda bile gündeme geldi. Bir milletvekili, yaşanan tabloyu "Gençler, 'manevi gıdaya ihtiyacımız var, bizi Hıristiyan yapın' diyerek Mukaddes Kitaplar Şirketi'ne müracaat ediyorlar" sözleriyle anlatıyor. 'BİZİM ÇOCUKLAR NE OKUYACAK?' CHP kurultayında dönemin Sinop Milletvekili Vehbi Dayıbaş, seçmenlerinin isyanını "Kiliselere gidenler, orada ayin yapanlar kendi dinlerine ait bir şeyler okuyorlar. Bizim çocuklar ibadette ne okuyacaklar? İşte bu hususta çocuklarımıza bilgi verilmesini istiyoruz" sözleriyle dile getirmişti. Çorum delegesi Abdulkadir Güney ise "Yaptığımız tetkiklerden anlaşıldığına göre, dinini kuvvetlendiren milletler daima sosyal tekâmüle mazhar olmuş, payidar olmuştur; ihmal edenler ise geri kalmışlardır. Bugün bizim dinimizi ve mukaddes kitabımızı bütün dünya milletleri, hayret nazarlarıyla takdir etmekte iken biz, neden dinimizin inkişafına lâkayt kalıyoruz?" diye soruyordu. Bunun üzerine İmam Hatip kursları adı altında 9 aylık geçici kurslarda imam yetiştirilmeye çalışılmasına karar verildi. NADİR NADİ DE TEKZİP ETTİ O dönemin Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı Nadir Nadi bile Kılıçdaroğlu'nun "İmam Hatipleri biz kurduk" diyen Kılıçdaroğlu'nu tekzip ediyor. Vekillerin yakınmalarına benzer durumu Şubat 1948 tarihli Selamet Mecmuası'nda dile getiren Nadir Nadi, köylerin imamsız, camilerin müezzinsiz kalmasından yakınır olmuştu. Bütün bu olanlardan sonra din öğretimi yeniden uygulamaya konulmuş, bazı illerde 'İmam Hatip Kursları' adıyla kurslar açılmaya başlanmıştı. 'Dedem değirmende çocuklara Kur'an öğretirken can verdi' Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüsü Merkezi Derneği Başkanı Selahattin Yazıcı "Babaannemin babası Hacı Müslüm Efendi Müslüm Üçüncü bizzat İsmet İnönü tarafından Kur'an öğrettiği için Bafra Müftülüğü'nden atıldı. Ama dedeme Bafra halkı sahip çıkarak, aralarında para toplayıp, onun maaşını vererek, Bafra'daki hizmetlerini sürdürmesini istedi. Dedem 1986'da vefat etti. Her şeyi ondan dinledik. Kurs verecek yer bulamadığı için çocuklara değirmende ve mağaralarda Kur'an dersi verdiğini söylemişti. Ölümü nasıl oldu biliyor musunuz? Son nefesini Kur'an öğrettiği o değirmenin üzerinde verdi. Şükür ki o günler geride kaldı." Azime Hoca'yı bayılttılar suç aleti Kur'an cüzleriydi İlahiyat Profesörü Hayrettin Karaman "1941'de Çorum'da kıyı mahallede oturuyorduk. Azime Hoca vardı, Kur'an öğreten. Ben oynarken bir de baktım, bir kalabalık geliyor. Birçok polis ve jandarma içeri girdi ve evi bastı. 60'lı yaşlarındaydı. Azime Hoca bayıldı. Baygın halde kollarına girerek onu, 12-15 yaşlarındaki öğrencileriyle topladılar. Mus'af ve cüzleri de suç aleti olarak topluyorlardı. O kadar korkmuştum ki, mahallede oynarken beni de alacaklarından endişe ettim. Bir çamura ellerimi sırtımı yapıştırdım ki beni alamasınlar. 6-7 yaşlarındaydım. Gözdağı veriyorlardı." KÜFEDE SAKLI KİTAPLAR "Size ilk Arapça'yı nasıl öğrendiğimi anlatayım. 16-17 yaşlarındaydım hocamdan Arapça öğretmesini istedim. Bana "Ben devlet memuruyum, yasak" dedi. Bana bir hocanın adı verdi. Ahıska'dan gelmiş bir hoca, Server Efendi... Kur'an öğretiminin itibarı o kadar düşürülmüştü ki, bakkallık yapmaya başlamış. Beni yanına kabul etti. Dışarıya nöbetçi koyardık. Jandarma geldiğinde Kur'an ve diğer kitapları küfelere saklardık. Ben Arapçayı bu şartlarda öğrendim. O dönem Kur'an öğretilen her yer kapatılmıştı. 8 yıl ve katsayı faşizmi her yönden zarar yazdı İmam Hatip okullarının önünü kapatmak için getirilen ve ancak 15 yıl sonra kaldırılabilen 8 yıllık kesintisiz dayatmasının zararları dudak uçuklatıyor. Kesintisiz dayatmasıyla sadece İmam Hatip okulları ve meslek liseleri mezunları mağdur edilmedi; işsiz kalan onbinlerce meslek lisesi öğretmeninin yanında nitelikli ara eleman bulamayan sanayiciler de büyük sıkıntı çekti. Eğitimciler, katsayı adaletsizliğinin 15 yıldır her seviyeden öğrencilere, öğretmenlere, sanayicilere darbe vurduğunu, milyarlarca dolarlık kaynağın heba olmasına ve Türkiye'nin dünyadaki teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmasına yol açtığına vurgu yaptı. ÖĞRENCİSİZLİKTEN KAPANDI Katsayı adaletsizliği, meslek liselerinden 'büyük kaçış'ı yıllar önce başlattı. Meslek okullarındaki öğrenci mevcudu sayısı katsayı adaletsizliği uygulanmadan önce yüzde 50'lerde iken bu oran yüzde 32'lere kadar düştü. Bu okullardan mezun öğrenci sayısı da kademeli olarak 200 binlerden, 100 binlere geriledi. Daralan talep sonrası, çoğu alanlarda meslek dersi öğretmenlerinin ataması yapılamadığından onbinlerce öğretmen adayı ve aileleri perişan edildi. Öte yandan meslek liselerindeki eğitim kalitesi de yıldan yıla düştü. MİLYARLARCA DOLAR ZARAR Ekonomistler, ülkelerin sanayileşmesi için mesleki eğitimin ortaöğretim içerisindeki payının AB ülkelerinde olduğu gibi yüzde 70'ler düzeyinde olmasına dikkat çekiyor. Katsayı dayatması, birçok sanayi sektöründe Türkiye'yi 100 milyarlarca dolarlık zarara uğrattı. Dayatmalarla Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik gelişmesine de büyük darbe vuruldu. Faydası yok kötülüğü çok Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, 8 yıl dayatmasının zararlarını şöyle sıraladı * Yaşları büyük çocuklarla küçük çocuklar aynı mekânları kullanmak zorunda kaldı. Bu durum, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimi açısından son derece sakıncalı oldu. * Meslek liselerine büyük darbe vuruldu. Gelişmiş ülkelerdeki 30/70 oranı Türkiye'de tam tersine döndü. * İş dünyası kalifiye eleman bulamaz oldu. 500 bin kişilik ara eleman ihtiyacı doğdu. * Dershanecilikte patlama yaşanmasına neden oldu. * Okullarda disiplinsizlik arttı. * Suç oranları arttı. * Çoğu köyde danışman görevi üstlenen öğretmenler köyden ayrılmak zorunda kaldı. Kaynak İlhan TOPRAK / YENİ ŞAFAKBu yazı alınmıştır. 11 yıl önce İzmir uçacak’ diyerek 35 İzmir 35 proje’ vaat eden AKP, yine yatırımları yarım bıraktı. Yurttaşlar, projelerin hayata geçirilmesini istiyor. 24 Haziran 2022 Cuma, 0655 Abone Ol AKP hükümetinin ilk kez 2011 yılındaki genel seçimler öncesinde duyurusunu yaptığı ve 2023 yılına kadar tamamlanacağını ilan ettiği 35 ayrı proje İzmir’de büyük hayal kırıklığı yarattı. 11 yıl önce toplamda 56 milyar lira harcanması öngörülen projelerden sadece beş tanesi tamamlanabildi. Ulaşımda merakla beklenen 1000 kilometrelik yüksek hızlı tren hattı havada kalan vaatlerden oldu. Kent içinde 270 kilometrelik metro ağı vaadi ise tutulmadı. Adnan Menderes Havalimanı iç hatlar terminali yenilenirken, Sabuncubeli ve Konak tünelleri kente kazandırıldı. Olimpik stadyumlar başlığı ile duyurulan spor yatırımlarından Alsancak ve Göztepe’deki statlar planlanandan daha az kapasite ile yapılarak hizmete açıldı, fakat Karşıyaka Stadyumu’nun yapımından vazgeçen Gençlik ve Spor Bakanlığı, açılan davalar nedeniyle ihalesi iptal edilen projeyi belediyelere devretmeyi tercih etti. YİNE TARİH DEĞİŞTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Kasım 2021 tarihinde İzmir’de katıldığı programda haziran ayında açılacağını müjdelediği Bayraklı Şehir Hastanesi için 10 Haziran’da katıldığı programda ise bu kez “Yapımı devam eden şehir hastanemizi bu yıl içinde tamamlayıp hizmete sunmayı hedefliyoruz” dedi. Erdoğan konuşmasında, tıpkı açılışı yıl sonuna kalan tesis gibi şubat ayında tamamlanacağı duyurulan Bayraklı’da rezerv alanında depremzedeler için inşa edilen 3 bin 657 konut ile 52 işyerinin de yıl sonunda tamamlanıp teslim edileceğini söyledi. HAYAL VAATLER Hükümetin diğer önemli vaatleri arasında yer alan ve iki kent arasındaki ulaşım süresini saate indirecek İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren YHT hattı hayal kırıklığı yarattı. Bittiğinde 525 kilometrelik mesafede yılda yaklaşık milyon yolcu ve 90 milyon ton yük taşınmasını sağlayacak hat sadece yüzde 52 oranında tamamlanabilirken, sözleşmesi Haziran 2012’de imzalanan projenin imalatları da birçok noktada durdu. 2013 yılı yatırım programında tahmini maliyeti milyar TL olarak öngörülen projede aradan geçen 10 yılda maliyet neredeyse dokuz kat artarak 28 milyar TL’ye yükseldi. “En yavaş hızlı tren hattı” benzetmesi yapılan demiryolu projesinin en önemli etabını teşkil eden Aydın’ın Ortaklar ve İzmir’in Selçuk ilçelerini birbirine bağlayacak 4 milyar 794 milyon lira maliyetli etap için de bu yılki bütçede ayrılan pay ise sadece 1000 lira oldu. Kemalpaşa-Turgutlu ve Kiraz-Ödemiş demiryolu hatları son sekiz yılda hükümetin açıkladığı yatırım bütçelerinde yer alsa da 1000 liralık bütçesi dahi kullanılamadı ve her iki projenin de temeli atılamadı. İzmir turizminin kalkınmasında önemli rol oynayacak Alsancak Kruvaziyer Limanı genişletme ve revizyon faaliyetleri de başlanamayan yatırımlar arasında yer aldı. İzmir’i Avrupa’daki ilk 10 arasına taşıyacak ve 1 milyon olan yolcu kapasitesini üçe katlayarak üç milyona çıkaracak limanı üçüncü nesil dev turist gemilerine açacak projenin körfezde yapılacak dip tarama çalışmalarıyla birlikte 300 milyon dolara mal edilmesi planlanıyordu. 11 yıldır rant iddialarıyla gündeme gelen ve “Liman AVM mi olacak?” sorusunu sıkça kent gündemine taşıyan proje için bugüne kadar sadece imar planı çalışması yapılabildi. Dünyanın en büyük 10 limanından biri olacağı yönündeki açıklamalarla gündeme gelen, ancak yapımı yılan hikâyesine dönen Kuzey Ege Çandarlı Limanı, aradan geçen zaman içerisinde adeta kaderine terk edildi. Başlangıcı 11 yıl öncesine dayanan projede bugüne dek sadece mendirek ve dalgakıranların yapımı tamamlandı. Ulaştırma Bakanlığı, bini aşkın çalışanın istihdam edileceği duyurulan projeye bugüne dek 697 milyon lira harcandığını açıklarken, ortada kalan proje için yapılan imalatlar da çürümeye terk edildi. İlk kez 2010 yılının yatırım planında yer alan, 2012 yılında ise ihalesi gerçekleşen, ardından da yapımına başlanan Kemalpaşa Lojistik Merkezi projesi de halen tamamlanamadı. Toplam milyon metrekarelik alanda kurulacak merkezin yap-işletdevret modeli ile hayata geçirilmesi planlanıyordu. Vecihi Hürkuş Havaalanı, Körfez Dönüşüm Projesi, Agora ve kent merkezi yenileme projesi, balıkçı barınakları, kentsel dönüşüm projelerine aradan geçen 11 yıla karşın başlanamadı ve sadece yapılan duyurular ile sınırlı kaldı. Detayları dahi bilinmeyen projeler için çivi dahi çakılmadığı gibi, bugüne dek hiç bütçe ayrılmayan vaatler kâğıt üstünde kaldı. TÜNEL YARIM KALDI kaldı İzmir’in tarihi bölgesi Efes’i 2 bin 500 yıl sonra denizle buluşturacak antik kanal yatırımı da yıllardır tamamlanamayan projeler arasında yerini aldı. 2013 yılından bu yana süren çalışmalarda yat limanının dahil olduğu ilk etapta 600 metrelik giriş bölümü tamamlanırken, geriye kalan 9 kilometrelik ikinci etabın yapım çalışmalarına ise halen başlanamadı. Dokuz yılda 600 metresi imal edilen kanalın geriye kalan 9 kilometrelik bölümü için henüz ihaleye de çıkılmadı. En Çok Okunan Haberler 1141 Son Güncelleme 1404 TAKİP ET Kuruluşu 2000’e uzanan, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesindeki Assos yani Behram köyü antik limanı, Athena Tapınağı, amfi tiyatrosu, tarihi cami, köprüsü, kalesi, taş evleri, otelleri ve restoranlarıyla her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Tatilcilerin, modern çağdan geçmişe doğru uzanan bir yolculuk yaptığı Assos Antik Limanı, son dönemde büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Antik Liman’a inen yolun sol kısmındaki yamaçta yer alan kayalar ve taş parçaları depremler ve doğa koşullarının etkisiyle düşmeye başladı. İlk olarak 2015 yılında bir turistik tesisin çatısına, geçen yıl ekim ayında ise yola düşen büyük kaya parçaları AFAD yetkililerini harekete geçirdi. AFAD, bir yıla yakın süren incelemelerinin ardından yaşanan tehlikeye ilişkin bir rapor hazırladı. 500 GÜNDE TAMAMLANACAK Rapor Çanakkale Valiliği’ne sunuldu. AFAD’ın raporu doğrultusunda, Assos’un yaşadığı tehdidi ortadan kaldırmak için devletin ilgili kurumları harekete geçti. Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Assos Antik Limanı’ndaki turistik tesis işletmecileriyle bir toplantı yaparak, hazırlanan rapor ve projeye ilişkin bilgilendirme yaptı. Kayaların bertaraf edilmesi için AFAD’ın hazırladığı Assos Antik Liman’da bulunan kayaların düşmesini engelleme projesi’, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nda onaylandı. Ödenek tahsisi ve ihale süreci devam eden proje kapsamında kısa süre içerisinde başlanması beklenen çalışmaların 500 günde tamamlanması planlanıyor. Tehlike arz eden kayalar parçalanarak bulunduğu yerden kaldırılacak. Yamaç kısmına çelik ağ serilerek aşağıya taş parçalarının düşmesi önlenecek. Çalışmalar tamamlanana kadar, Assos Antik Limanı’ndaki otel, pansiyon, kamp, restoran, büfe, çay bahçesi ve dondurmacı olmak üzere toplam 19 tesis kapalı kalacak. KIŞIN YAPILMASI DAHA UYGUN OLUR’ Assos Antik Limanı’nda restoran işleten Tahir Şenavcu, "AFAD İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda, yamaçtaki kayaların tehlike arz ettiği ve bundan dolayı tesislerin 500 gün kapalı kalacağı bildirildi. Çalışmanın 9 bölümde olacağı söyleniyor. Bu çalışmalar, bir kış ya da yaz da değil de bölüm bölüm yapılırsa biz işletmeciler de mağdur olmayız. Kış aylarında yağmur ve kar yağdığı zaman genelde yamaçtan küçük taş parçaları inme yapıyor. Biz zaten bu çalışmanın yapılmasına karşı değiliz. Biz de tehlikenin farkındayız. Yaz aylarında böyle kaya ya da taş parçası düşmesi tehlikesi yaşamadık. Kışın böyle bir tehlike yaşanıyor. Kışın da zaten sezon olmadığı için işletmelerde müşteri olmuyor. Bu işlerin kışın yapılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz" dedi. DHA

500 yıldır kuran okunan yer