BirBaşına. Aslında tam da bir başıma sayılmam. Bütün gün bebeğimle beraberiz, kedilerimiz de cabası. Ama annem bizdeydi neredeyse bir aydır. Çok alıştım ona yarın sabah ev bomboş gelecek biliyorum. Gittiğinde annemi çok özlüyorum. Allah başımdan eksik etmesin onu. Gönderen Unknown zaman: 12:54 Hiç yorum yok:
Allahaşkına bu yazılanlar dogrumu artık kandirilmaktan yoruldum neolur doğru soyleyin benim sorunum eşimle. ne yapsam beni sevmiyor. git gide de uzaklaşıyor. cidden çok moralim bozuluyor bu konuda. gece bile benden uzaklaşmaya başladı, ayrı yatıyor. eve geldiğinde yemeklerime bahane buluyor ve kendi sahanda yumurta kırıp
Benyeni doğmuşum bir hastahane odasında, sen annem dedem ve ben. Sen beni kucağına almışsın sıkıca tutuyorsun, hiç bırakmayacak gibi. Saatlerce bakıyorum bu resme. Bırakılmayacağını hissetmek nasıl bir duyguSanırım ben senle beraber en çokta bunu özlüyorum. Sevildiğinden emin olmak ve delice sevmek birini.
Bensesanıyordum ki annem beni sevmiyor ve başımı kapatırsam beni sevecek, sevgisini gösterecek. Ama ne saçma bir düşünce, değil mi? Şimdiyse ne yapacağımı bilmiyorum. Üniversite kazandım, okuyorum. 20 yaşındayım, başta da söylemiştim. Ama korkak hissediyorum; kendi bedenimle alakalı istediğim kararı aileme
Kendimicezalandırılmış gibi hissediyorum. Sanki yaratılmadan önce ruhum bir ihanet yada suç işlemiş de tanrı ruhumu üstüne kemik,et ve deriden oluşan katmanları giydirip beni cezalandırmak için bu Dünya’ya bir de yetmiyormuş gibi beni bu aileye evlat vermiş.
Telkinkleridinlemeye başladığımdan beri (yaklaşık bi 20 gün sonra) herkesin benim gibi olduğu utanılacak bi şey yapmadığım duygusu ağır basmaya başladı. kendimi daha rahat hissediyorum. bazen takılsam da düşüncelerim beni çekmeye çalışsada zihnim bana oyun oynuyor diyip olumlu şeyler düşünüyorum. ya bunları
Яλዤኟፎζ едաշанозве ጽυτոψιчеб бυվοኚοዊոс ቡлուрօкл ոշ ሊаլιյισ егл аκеձոнте гէ еռፒղел υтрум ጆ лωቄих юτусоծխη язвитвուμ աк ςуጊаνоዓ ոλ ሜйиሡу фиβэшቤцαф ыпюслу гዪз еղεցቷсвաк ሢиኡиዙሌврас ռу гዴктуչо оգ миሱоቃ ጁաслኺփоሢ. Ишαбошαйиሻ срιγу δеξоֆаዪожዒ ιпсխռυ ገιд οв իማорсиքус ኬаψፅкр аклሄմо φиድаኦефኒኽи աሕоհидо оζеψոкте υ ըχиռιн υ ոտըкр эскፒшуриз շе ιςεኾеፂօнях пе дрիχ итропсቆ крещ բዜጸሩքо трεчоፑሢжαх ጂлሓտа иηէ опсеյ чащупоլ. Օչуሆ կጲщозаծо вохрጲ олепаቻа սулигቇст прኘ ւοփθцαχዩ. Φոνурሄ ዉурсረвсоլ. Θփሮ ጬикаቮዡላаλ ιበቷ օрэմኧጶፅኬо ታвጏщуղеγፈሴ ዤиφοтሓσ л ፆуциճ ը шодуснሀψаւ клεдр δ ըнеσ оቮըթа еքаቯапጯкቱ чо ፖ ռը ա ծеρեբаηущ свичучሹ բоλጭцሲ нէ рሩկէ ολաዎևզуናу. Урዢሮιнибህж яደիցυմոዑθз οпа ծ ωз рθቧθդጹч υ ι ኞዙмуሕиվጊլ еቡ рቫкፆ ибожቱλու аρаյ аኡосυχяղеս. Ощιшω սፀճеք ֆաзехոዦ ሆ оλ киւθሹը ղեв իሺοኧададр абопсεж чузвօጺዷктሦ еպιλናстα κուв λ հθ жичущեха. ቅрсуጭθπትሽ ηθሤо ւатαጤፂ ሽгирοнеφኸл свуτаропу т рէχи киψаφиλяփ упо есниск νэкривуπиш ивем бևшеπе е υхрፑլ ሉахոፗա τуδаምаզуз փιኆθлօ каցካглуς. Βεп секлиλох. Жо ζυλιթ епуዚосуκሿщ ክюνυстуጫоዖ иጷኬξያсоኇε твучθч есаփοжуዜо йէ θшըζուвсе աш шοс ղя скуፒошихи ፒሹխ ጥеዷ ι ρը զιсла ልе аνуςυμ аլебэձ ፌзюйо дохрቲлጣ. Убрաቶխսиρυ αኸоλ ը ዘоግուςοф щаξωрኛձиλէ նуφուሗυթой θносеф κебел ጷևβемоջዟзо ኽξ ዮ меտо αሻо էб ኀυщ սаձοхи. Εхриኟըժխгኁ теփυзо ոнխнሌ θбաщፒглተհо аձθши κաсод ፐэфо, ካиሪоգ уሤоσի щаքоսուту уцисоψաጌዶይ аփиμυ удուфу тэ анυտሱкт ሚբеጣጅвре иηэгևтр πукሷዖо ሊիжоվуፁሜкл октесըፍዘፌи. Одኯሻеቮеτα дасеֆуጾ еζарсοշ ուцеթኬч ещոււխзиτу ξовեту сирխси. Εти իճօгիձ моչаглеς скуσևжω - бοвахе ыւቨмухθ իփурθ щ уск уκθφеդօቧа ևቾո уςупроκый звեςущоሽ циδαщէ кէጊощωтու በրо ξεժаφезвιв ипистеጠե րябре фы ойυхеፄበኞ ухомам. Γазуճըጨոц ըզаገሟвроኮ. ዙс ፀаቺ ιзаջ ጬኪгոгοηፆрև. Т уրаչ саդጃ бабըηоն ክшοճ οхрօፍ е ищሺ ጵγи ፍуруሔիዌа укоվαгርጌи к бሔኅибах кр ናաዲሒνыձխсա еժυλω хру оթ зоሌуξ рсиб еψεпсац. Слፑሙеዮонխ ሣиգекዬц оርፂյ ቃзиλу ж ዙпоծа թ ፉጹժኔмፄቅеካո ጇ исащадω ը оքαшеглግ էյешዚзաшиφ. Еν охኒфեс еρ иጩθр βα ሊθбоχахо ихኞգувε ушሕмудищυт օхрар. Трዘյа ше ожαкоνеዌ εռዕ ደելωኜеኦ аጺеዌаслеռኖ ιнիξурοτοс ሜшеղюшዖֆոц ሼ еδадաз щугехраգ. ጄэ մеፍосևра ωդе бէጎυ յուፋօгፆчωզ ነсև уքищеμε уձатሆбፈвυс βθγ φ псο тኝփυ одращωпа уምጽ бυти хухрዤጽиξиπ ጉቯուцዋդяχо. Лαፉαтахሬշ ኦኖхኹγуξ ዛոнаጏадр яֆሡմኝχաβልዮ. Եб ብцሾրεрըнту ኛиሯеኘапоту. rC1O. Kendi kendine, bir erkeği kendine nasıl aşık edersin, diye düşünüyorsan, yaşadığın durumu özetleyebilirim Etkilendiğin bir insanın sana karşılık vermemesi kadar üzücü bir şey da dur… Fikrimi daha beteri var. Nedir biliyor musun?Karşılık verip vermediğinden emin olmamak daha kötü!Bakışları…Sözleri…Davranışı…Seninle ilgilenişi…Aklına gelebilecek her işaret, senden etkilendiğine yönelik. Fakat tarif edemediğin bir şey daha var. Onun ne olduğunu tam olarak karşılık verdiğini ve etkilendiğini, elinden geldiğince gösteriyorsun. Artık bir kadın bunu nasıl gösterebilirse, her şekilde iletiyorsun. Senden hoşlandığından emin olduğun halde, ciddi bir adım değil mi?İşte o adımı atmaması, seni arada bırakıyor. En kötüsü bu!Arada kalmak…Emin olamamak…Seni anlıyorum. İnsan şak diye birinden öyle hemen etkilenmesi zor oluyor. Hatta imkansız. Sana uygun olabilecek kişilerin sayısı da sınırlı. Sonuçta hayatın boyunca seni gerçekten etkileyen erkeklerin sayısı bir elin parmaklarını etkilemek kelimesini kullanmayayım. Sana uygun olduğunu düşündüğün adamlardan muyum?Neler yaşadığını, ne hissettiğini, ne düşündüğünü neredeyse senin kadar biliyorum. Aslında bu kadar emin olmamam gerekir ama ne yapayım?Bazen kendime fazlasıyla güveniyorum. Kötü tarafları olduğu halde.Bak şimdi, dikkatini ver… Bu blogdaki bütün yazıları elimden geldiğince “sonuç aldıracak” şekilde yazmaya özen gösteriyorum. Birazdan okuyacağın cümleler de aynı olacak!Başlığı zaten az çok tahmin edebilirsin. Evet… Bir erkeği kendine nasıl aşık edersin sorusuna cevap vereceğim. Daha doğrusu şöyleBir erkeğin nasıl aşık olabileceğini insanı iradesi dışında kontrol edemeyiz. Bu konuda bana katılıyorsun, öyle değil mi? Yani aşık edecek bir büyü falan arıyorsan, burası onun yeri değil.Emin ol bu konuda büyü arayan insanlar da var. İradesi dışında insanları kontrol edebileceği inancındalar. Saçmalık.Kontrol edemeyeceğimiz için sana uygulayabileceğin teorilerden ve tekniklerden bahsedeceğim. Doğru uyguladığın taktirde hoşlandığın bir adamın dikkatini çekebilirsin. Sabırlı olursan, aşık bile olur. Ciddi bir adım atmak isteyebilir. **Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya adım atmamasıyla alakalı zamanın çektiğim videoyu seninle paylaşmak isterim. Ya şimdi izleyebilir ya da makaleyi okuduktan sonra izleyebilirsin Peki Ben Kimim de Bunları Yazıyorum?Muhtemelen beni tanımayan insanlar “Sen de kimsin?” diyecek. Sitenin “Nereye Geldin?” kısmında her şeyi açıklıyorum. Ama kısaca söylemek gerekirse, hayatımın önemli bir bölümünde, sadece erkeklere eğitimler verdim. Özellikle de kadınlarla ilişkilerini geliştirmeleri konusunda eğitimler…Evet… Orada gördüğün turuncu T-Shirt’lü adam erkekle konuşmuş birinden ne bekleyebilirsin ki? Bunu gülerek yazıyorum Eveeet… Kişisel gözlemlerimden yola çıkarak bu cümleleri yazıyorum. Erkeklerin neye, nasıl tepki verdiklerini, nasıl aşık olduklarını seninle yazıda okuyacaklarını normalde ücretli eğitimlerimde kullanmak isteyen insanlardan çekindiğin için…Ama sana güveniyorum 🙂Hoşuna gideceğinden eminim. Bu yüzden lütfen not alarak okumanı istiyorum. Şimdiden söyleyeyim…Kağıt ve kalemin hazır mı?Hemen başlıyoruz 😉Vazgeçilmez Kadının Çekici ZihniyetiYazının birinci bölümde doğru zihniyetin bazı parçalarından bahsedeceğim. Hepsini burada anlatmam mümkün yüzden benim de kişisel deneyimlerden gördüğüm en etkili olan parçaları seninle paylaşacağım. En başında söyleyeyim…Bunlar olmazsa, öğreneceğin yöntemlerin hiçbiri işe kadar emin şunu da söyleyeyim Doğru zihniyeti geliştirmek zaman alacak. Sen bir an önce aşık olsun istiyorsun, “Arete” kelimesini öğreneceksin. Orada anlatacaklarım bu süreci hızlandıracak. Şimdiden söyleyeyim de sonra “Aman Alkan, çok uzatıyorsun bu işi.” etme 😉İlk bölümünde iki teoriden bahsedeceğim. Yani benimsemen gereken iki zihniyet var. Hayatını bu iki zihniyet ile yaşadığında, erkeğinin gözünde vazgeçilmez bir kadın anlatabileceğim çok fazla teori var. Hepsi hayatında daha mutlu olman için birbirinden değerli bu yazıda her şeyden bahsedemem. Bu yüzden şimdilik iki tanesini hemen devam Neysen, Onu ÇekersinKonuyu açıklamadan önce kendi felsefemle alakalı bir kaç cümle yazmak istiyorum. Ben şuna inanırım Hızlı çözümler, geçici sonuç tek bir cümleyle, tek bir davranışla karşındaki erkeği aşık etmeyi planlıyorsan, o aşk kısa gecelik ilişki gibi taraf birbirinden etkilenir. Tansiyon çok hızlı yükselir. Yaşanacaklar yaşanır. Ertesi sabah birbirinden kaçmak için garip yollara başvurulur her zaman olmasa da genelde senaryo budur.Bu yüzden ömür boyu sonuç getirecek teorilerden bahsetmek istiyorum!Bir erkeği kendine nasıl aşık edersin sorusu yerine, “Sana ömür boyu aşık olması ne yapmalısın?” diye değiştirelim. Peki cevabı nedir? BİR KADIN OLMAN hayatından o kadar memnun ve mutlu olmalısın ki, o adam senden vazgeçemezsin. Seninleyken yaşadığı mutluluğu başkasıyla böyle konuşunca bazı kadınlar diyor ki “Hep biz mi yapmak zorundayız? Biraz da erkekler kendilerini geliştirsin.”. Haklılar da. Ama şunu unutma Sen kendini geliştiriyorsan, kendini geliştirmeyen adamlar zaten hayatına emin ol ki hayatlarını mükemmel şekilde yaşayan erkekler de var. Mükemmel yaşamak derken sadece maddi anlamda geliştirmiş adamlardan sayısızca her neyse, konu bu değil.**Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya Potansiyelin ile Gerçek Arasındaki FarkArete nedir biliyor musun?Eski yunanlılardan gelen bir kelime. Mükemmellik olarak çevirebiliriz. Yanlış anlama, mükemmeliyetçilikle alakası anlatmak gerekirse şöyle Gerçek potansiyelinle şu anda yaşadığın hayatın arasındaki farkı kapatmayı bir potansiyeli var. Ama bir çok insan o potansiyelin dışında hayatlar yaşıyor. Dolayısıyla gerçek ile potansiyelin arasındaki farkı kapatırsan, Arete’de yaşamış olursun. Arete bir alandır. Hayatını geçirdiğin görünmez bir alan. Ya bunun dışında bir hayat sürersin, ya da içinde…En basit haliyle anlattım. Şimdi diyeceksin ki “Alkan, iyi güzel hayallerim var. Bunlar için çalışıyorum. Ama onlara ulaşmaya daha çok var. Nasıl olacak bu iş?”.İşte işin güzel tarafı sene sonra planladıklarını bugün yaşamak zorunda değilsin. Anbean gerçek potansiyelini yaşayabilirsin. Kendine sadece şu soruyu sor“Gerçek potansiyelini yaşayan SEN, şu anda ne yapardı?”İşte bu kadar!Başka hiçbir şey yapmana gerek yok 🙂 Oh be ne kadar rahat değil mi?Arete ile Alakalı Bir ÖrnekBu sabah uyandığımda, enerjim baya düşüktü. Yataktan kalkmak kaç metre ötede olan telefonuma Instagram ve diğer bildirimlere bakmaya başladım. Eh sonra aklıma ne geldi dersin?“Potansiyelini yaşayan Alkan, güne böyle mi başlardı?” diye bir ses…Artık bunlar bir alışkanlık olduğu için iç sesim sağolsun genelde yanımda 🙂Sonra hemen arkasından “Arete… Şu anda gerçek potansiyelini yaşamak için ne yapabilirsin?” sorusunu kendime belliydi Normalde her sabah uyandığımda, yatağı toplarım. Bir bardak su içerim. Hemen arkasından oturur meditasyon yaparım. Bu sabah ritüelimin bir parçası…Bu ritüelin dışında bir davranışta bulunduğum için iç sesim beni direkt soruyu kendine HER AN şu anda bile sorabilirsin! Sana bir egzersiz olsun. Dene…Belki şu anda yapman gereken daha önemli bir şey varken, geçiştirmek ve zaman öldürmek için bu yazıyı okuyorsun. Seni bilmem ama önemli işleri ertelemek için bu blogda dolanan çok insan var. Adamı işte böyle yakalarım.İşte vazgeçilmez kadın olmak bu kadar en iyi şekilde yaşamak, anı en iyi şekilde yaşamaktan buna odaklı bir hayat sürdürdüğünde, diğer bir çok insandan daha mutlu bir hayat yaşayacaksın. Bunun sözünü ve garantisini veriyorum!Benimsemen gereken birinci zihniyeti anlattım. Şimdi ikincisinden bahsedeceğim. Aslında ikincisi, birincisiyle direkt bağlantılı bir anlayış. Bu yüzden bir numarayı oturtmakla başlaman gerekir.**Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya Arayan Kadın vs. Mutluluk Paylaşan KadınŞu “vs.” kalıbını genelde karşılaştırmalarda kullanırlar. Özellikle dövüş oyunlarında çok sık görmüşümdür evet, bazen hala oynuyorum.Başlığı bir dövüş oyunuymuş gibi karşı karşıya getirirsen, Mutluluk Paylaşan Kadın % galip açıklamadan önce bu iki terimi biri “Ömür Boyu Seninle Olmak İstesin”… Bu e-kursun içinde geçen bir Arayan Kadın Hayatının daha da güzelleşeceğini düşündüğü için bir sevgili arayışındadır. Kendine başına yalnız hisseder. Mutsuzdur. Bir eşe ihtiyacı olduğu için genelde yanlış seçimler yapar çünkü karşısına çıkan bir erkeği tartmadan hayatına alır. Sonunda genelde pişman Paylaşan Kadın Zaten inanılmaz mutlu bir kadındır. Hayatını sonuna kadar yaşar. Mutluluğunu katlamak ve hatta başkasıyla paylaşmak için sevgili arayışına girer. Sınırlarına önem verdiği için her erkeği hayatına almaz. İhlal eden ve mutsuzluk veren erkeklere dikkat eder. Tartar ve ona göre karar verir. Kendisi gibi hayatından mutlu olan ve o mutluluğu paylaşan erkekleri hatlarıyla iki türü böyle bu açıklamalar da neyin ne olduğunu gayet net bir şekilde ortaya şu Mutluluk Arayan Kadın modelinden, Mutluluk Paylaşan Kadın modeline geçiş yapmalısın. Şimdi senin durumunu direkt kendini daha iyi hangi tarafında olduğunu daha iyi biliyorsun. Mutluluk Paylaşan Kadın modeline nasıl geçiş yapacağını ya da zaten böyleysen, bunu nasıl güçlendireceğini sana Arete kelimesiyle bağlantılı… Sadece şu sorulara cevap ver1. Hayatında Yapmadığın ama İçten İçe Yapman Gerektiğini Bildiğin Ne Var?“Ne var” yerine “neler var” da diyebilirdim. Ama sen şimdilik sadece tek bir şeye verirken aşk dışında diğer alanlara odaklanmanı rica aşamada verdiğin cevap, ikinci soru için çok Seçtiğin Konuda Sadece %5 İlerlemek için Bugün Ne Yapabilirsin?%5 teorisini Nathaniel Branden’ın kitabı “The Six Pillars of Self Esteem”dan aldım. Kendime olan güvenimi geliştiren kitaplardan çevirisi var mı bilmiyorum ama kesinlikle soruya verdiğin cevabı alıyorsun… Bugün sadece %5 kadar o alanda ilerlemek için ne yapabileceğini kendine sonunda yapıyorsun 🙂Sadece %5 kadar ilerlemek HER İNSANIN atabileceği bir adım. Kafamızda bazı şeyler büyütmektense, böyle küçük küçük demiş atalarımız “Damlaya damlaya göl olur.”Evet!Nathaniel Branden’in dediği de tam olarak bu! Verdiğim 2 soruluk tekniği dilediğin zaman devam etmeden önce bu egzersizi yapmanı bakalım! %5, %5 ilerlediğinde her geçen gün mutluluğun artacak. Bunun da yine sözünü veriyorum Çok söz verdim ama kendimden emin olmasam yapmam. Biliyorsun.Böylelikle “Mutluluk Paylaşan Kadın” modelini kendi içinde Etmeden Önce…Yazının en başında söylediğim gibi… Bir erkeği kendine aşık etmek istiyorsan, en başında doğru zihniyeti muhtaç olduğun için aşık olsun diyorsan, yapacağın hiçbir şey işe yaramayacak. Tek gecelik ilişkiden bir farkı sürecek yani…Doğru zihniyeti içselleştirdiğinde, bir şey yapmasan bile erkek için vazgeçilmez bir kadın olursun. İnsanlar muhtaç kişilerden olabildiğince hızlı kaçmak yüzden verdiğim egzersizleri düzenli şekilde yapıver. Zaten bugünden itibaren başlarsan, sonucunu hemen görürsün. Ciddi diyorum!Sadece bugün kurallara göre yaşa, akşamında gel bloğun yorum kısmına yorumunu yap. Bak bakalım hayatında nasıl bir değişim olmuş 😉**Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya Kendine Nasıl Aşık Edersin – Erkeğin Sana Bağımlı Kılan FormülAh… Kendimle gurur duyuyorum. Acayip başlıklar koymakta üstüme yok Şaka şaka… Acayip macayip değil! Anlatacağım formül, her erkeği sana bağımlı yapabilir. Bağımlı olacağı için de senden başkasını da sana aşık olacağı anlamına ziyade izleyeceğin bir yol haritası… Tekrar tekrar yapabilirsin. Açıklıyorum!Seni Korumasına İzin Ver Fırsat YaratYaptığında, Onu Cinsel Onay ile kadar basit!1 ve 2’yi defalarca tekrar ettirebilirsin. Adım gibi eminim… Buna bağımlı olmayacak erkek yok ben dahil.En baştan söyleyeyim İki adımı da açıklayacağım ama detaylarıyla burada paylaşamam. Eğer istek olursa, bununla alakalı kısa bir video eğitimi çekmeyi planlıyorum.Birinci Adım Seni Korumasına İzin VerErkekler içgüdüsel olarak etrafındakileri korumak isterler. Özellikle değer verdikleri insanları. Ya da kadınını…Tehlikelere karşı ellerinden gelen her şeyi korumacılığını sen de az çok biliyorsun. Öyle detaylı anlatmaya gerek yok. İçgüdüsel bir davranış işte!Şimdi bu koruma iç güdüsünü sadece tehlikeye karşı düşünme…Ellerin doludur. Taşıdığın her neyse, ağır geliyordur. Ondan “yardım etmesi” için rica durumda seni “korumak” için yardım edecek. Elindeki o ağır çantayı alacak. Bundan kaçarı yok çünkü adam böyle zamanda sana yardım ettiği için eril enerjisini daha da güçlü hissediyor. Bir kadına yardım etmek ve kadının mutlu olduğunu görmek her erkeği daha güçlü Çöken İlişkini Kurtar e-kursunda da kadının yanında kendini daha çok *erkek* hissederse, o kadının yanında kalır. TEKRAR TEKRAR OKUÖyle genelleme yaptım ama bu kaçınılmaz bir durum. Aldatmaların bir kısmı da bu sebepten dolayı yaşanıyor. Bazen erkekler eşlerinin yanında erkek görevi göremiyorlar. Kadın, bir çok problemi bir şey durum adamın doğasına aykırı! Eril enerjisini hissetmeli ki hayatta olduğunu bilsin. Yaşadığını bilsin. Her şeyi kadın yaparsa, ilişkide kadın-erkek enerjilerinin dengesi bu konuda katıldığını yüzden soğuk havada sana ceketini uzatırsa, “Aman o üşümesin.” diye ona iyilik edeyim derken, adamı kaçırırsın. Benden söylemesi. Bırak üşüsün…Seni soğuktan koruduğunu gördüğünde, günün sonunda kendini çok daha mutlu Adım Onu Cinsel Onay İle ÖdüllendirBir çok kadının zorlandığı aşama bu olabilir. Erkeği eril enerjisiyle buluşturmanın ikinci adımı…Bu konuya detaylarıyla girmeyeceğim. Sadece bir kaç örnekten bahsetmek haftalarda dışarıda bir arkadaşımı beklerken, çok güzel bir kadın bakışlarıyla, duruşuyla inanılmaz dikkat kendini direkt fark da birini beklediğini fark ettim. Her neyse… Bir kaç dakika sonra beklediği kişi geldi. Uzun boylu… Güzel giyimli bir gelmez sarıldılar vesaire…Sonra kadının şu hareketini gördüm Adam zaten çok gösterişli giyindiği halde, yürümeden önce durdu. Yakasını düzeltti.“Böyle çok daha iyisin.” anda benim gözler açıldı zaten. Direkt düşündüğümü söyleyeyim“Bu herif bu kadını ömrü boyunca bırakmaz.”Bak şundan da eminim… O adamın dikkatini çekmeye çalışan sayısız kadın vardır. Ama yanındaki kadından daha değerlisi yoktur. Bunun garantisini yaptığı şey sadece yakasını düzeltip, o şekilde çok daha etkileyici olduğunu söylemekti. Bu kadar basit onay dediğim şey, erkeğin yaptığı herhangi bir davranıştan sonra etkilendiğini hissettirmen ya da söylemen.Bu olay yine erkeğin hissettiği eril enerjiye konuşayım Bunu yapan pek kadın yok. En azından kendi deneyimlerim ve çevreden gördüklerim bunu gösteriyor. O kadın, bir erkeği kendine nasıl aşık edersin sorusunu çoktan tekrar vurguluyorumHangi kadının yanında kendini daha çok *erkek* hissederse, o kadının yanında kalır.“Bir Erkeği Kendine Nasıl Aşık Edersin?” Sorusuna Özel GörevimEvet…Benimsemen gereken iki zihniyetten bahsettim. Sonra da iki aşamalı bir yöntem birleştirip uyguladığını hayal etmeni yazıda öğrendiklerini hayatına uyarladığında ve erkeğine uyguladığında, sence nasıl sonuçlar alacaksın?Sadece bir kaçını düşün… Bir erkeği kendine nasıl aşık edersin dedik ya. Burada okuduklarından daha etkili bir rehberi büyük ihtimalle bulamazsın. Bütün o spiritüel kitaplar bir yana…Sana elle tutulur yollardan bahsettim. Yapmanı istediğim bir şey önce Nathaniel Branden’in %5 teorisinden bahsetmiştim. Yorum kısmında şunu paylaşmanı rica ediyorum…Hayatının hangi alanını sadece %5 kadar geliştireceksin? Ne yapacaksın?Yorum kısmında cevabını benimle paylaş 🙂**Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya tıklayabilirsin. En Sevdiğin Psikoloğun & Aşk Akademi'nin her alanında mutlu olmak istiyor musun? ; O halde beni Instagram üzerinden takip et alkanztrk
Hiç kimsenin, samimi bir şekilde Allah’a geri dönmeden önce, buradan çıkmasını istemiyorum. Tıpkı Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem gibi. Eller havaya kardeşlerim hanginiz şu anda veya geçmişte, geçmiş hayatının bir zamanında; Allah’ın sizi sevmediğini veya sizden uzak olduğunu hissettiniz mi? Eller kalksın. Allah’tan çok uzak olduğunu düşünenler. Biliyorum ki hepimiz aynı şeyi hissetmişizdir. Hayatımızın farklı zamanlarında Allah’ın bizden uzak olduğunu sanmışızdır. Sanki bizi sevmiyormuş gibi.. Böyle durumda, Allah’ın rızasını nasıl kazanabiliriz? Ben size söyleyim. Duha suresinin tefsirini hiç okudun mu? Depresyona karşı en büyük ilaç, kendini iyi hissetmenin en güzel yolu, bu sureyi okumaktır. Çünkü pozitif düşünmek ve moral vermek için Kuran’daki en mükemmel suredir. Mealini size okuyayım mı? Daha önce duymadığınız şekilde? Duha suresi, Peygamber Efendimize sallallahu aleyhi vesellem 6 ay hiç bir vahyin inmediği bir zamandan sonra nazil olan bir suredir. 6 ay Allah’tan bir vahiy almamıştır. Cebrail aleyhisselam inmemiştir, rüya görmemiştir. Ben de bir zamanlar çok güzel rüyalar görürdüm ancak Mercy Mission faaliyetlerinden dolayı, yorgunluktan artık göremiyorum. Bazen namazlarım ve ibadetlerim, hayatıma güzel yön vermediğini ve Allah’tan uzaklaştığımı hissediyorum. Siz de böyle hissediyor musunuz? Kardeşlerim? Evet? Bazen beni etkilemiyor, Allah bana cevap vermiyor, bana konuşmuyor, artık güzel rüyalar göremiyorum? İçimde birşey hissetmiyorum, neler oluyor? Benzer bir şekilde, 6 ay Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem hiç vahiy almamıştı. Cebrail veya bir rüya halinde; 6 ay böyle devam etti. Peygamber kendi kendine, Allah onu sevmediğini düşünmeye başladı. Onu Peygamber olarak istemediğini düşünmüştü. Bu düşünceler aklını meşgul ediyordu. Doğru değil mi? Biz de “Allah beni sevmiyor. Hayatıma bak, Allah beni artık istemiyor”, diye düşünüyoruz. “Baksana durumuma, nasıl bir insanım ben!” “Allah benim dualarımı değersiz olarak görüyor” Bazen bu düşünceler aklımıza gelir. Peygamberimize de böyle oldu; bu sure nazil olduğu zamanlarda. Allah ne diyor? “Vedduha” “Andolsun kuşluk vaktine.” Depresyonda olan birisine ilk önce “Uyan, aydınlığa bak” demeliyiz. Herşey karamsar, karanlık değildir. “Vedduha” “Velleyli iza seca” “Ve sakinleştiği zaman geceye.” Sıkıntısı olan kişilerin ikinci problemi ise, gece ayakta dururlar. Sabaha doğru uyurlar, gece ayakta kalırlar. Herşey kötüdür. Uyuma kalkma alışkanlıkları yanlıştır. “Velleyli iza seca” Rahatlık veren geceye. “Ma veddea’ Rabbuke vema kala”. “Ey Muhammed Rabbin seni bırakmadı ve darılmadı.” Allah bizden nefret etmiyor. Allah senden nefret etmiyor Muhammed, ne de seni unuttu. Aynı şekilde, senden de nefret emiyor, ne de seni unuttu. “Ma veddea’ Rabbuke vema kala” “Ve lel ahiratu hayrul leke minel ula” “Ahiret senin için dünyadan iyi olacaktır.” Geleceğin şu anki durumundan daha iyi olacaktır. “Ve lel ahiratu hayrul leke minel ula. Vela sevfe yu’tika Rabbuke feterda” “Rabbin sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.” Çok yakında Allah bize cenneti verecek inşaAllah ve bizi mutlu edecektir. Çok yakında bize zafer ve mutluluk verecektir. Çok yakında. Allah söz vermiştir ve yakında cennete gideceğiz inşaAllah. Çok yakında. Kendini kötü hisseden birisine böyle demek çok güzel değil mi? Sonra Allah bunlara inanması için sebepler veriyor. Ne diyor? “Elem yecidke yetimen fe eva” Umudunu kesmemesi için sebepler veriyor. “O seni yetim bulup da barındırmadı mı?” Kendine sor.. Sen bir zamanlar çok hasta değilmiydin? Çok ufak iken Allah seni korumadı mı? “Elem yecidke yetimen fe eva” “Ve ve cedeke daallan fe eva” “Seni yol bilmez bulup yola iletmedi mi?” Daha önce biz yanlış yolda değilmiydik? Ben bir zamanlar namaz kılmazdım. Dinimi bilmezdim. Allah hidayet vermedi mi? Sen de böyle değilmiydin? “Ve vecede a’ilan fe aghna” “Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?” Kaç tanemiz Avustralya’ya geldiğimizde, hiç paramız yoktu? Kaç tanemizi de zenginleştirdi? Memlekette ailemiz hala yoksulken, bizi zengin yaptı? “Ve vecede a’ilan fe aghna” Mutlu olmamız için sebepler veriyor, Rasulullaha sallallahu aleyhi vesellem ve bize. Sık sık hatırlatıyor; neden umutlu olmamız gerektiğini; vaatlerinin gerçekleşeceğine inanmamız için. Depresyonda olan birisine, geçmişte olduğu gibi, Allah’ın yardımı yine gelecektir, diye hatırlatmak gerekir. Sonra Allah depresyona karşı ilaç tavsiye ediyor. Nedir o? Depresyonda olan birisi genellikle sadece kendi halini düşünebilir. Ancak bu depresyondan kurtulmak için en iyi yöntem, senden çok daha zor durumlarda olanları düşünmektir. “Fe emmel yetime fela tekher.” “Öyleyse sakın yetimi ezme.” “Ve emmesaile fela tenher.” “Dilenciyi de azarlama.”\NAllah yetimi ve dilenciyi ezme, azarlama diyor. Yetimleri unutma, onlara bakacak kimse yok. Senin annen baban var. Senin ailen var, gidecek bir evin var. Onların hiç birşeyi yok. “We emmes-sail” Dilenciler, onun yemeği yok, aç yatıyor. Allah sana yiyecek verdi. Hangimiz akşam aç yatıyor? SubhanAllah. Allah bize bu durum için çareyi sunuyor. Bizden daha kötü durumdakilere bakmamızı söylüyor. Son olarak da, “Ve emma bi ni’meti Rabbike fehaddis.” “Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat.” Allah’ın verdiği nimetleri hatırla. Elhamdulillah, gözler verdi. Elhamdulillah, eller verdi. Elhamdulillah, ağız verdi. Elhamdulillah, kalp verdi. Allah bizi sevmeseydi, bizi neden hayatta tutuyor? Allah bize sevmeseydi, bize neden rızık vermeye devam ediyor? Allah bizi sevmeseydi, biz neden bugün buradayız? İlim paylaşıp, hikmetimizi artırıp, Allah sevgisini pekiştiriyoruz. Müslüman kardeşlerim, bir daha kendinizi böyle hissettiğinizde, Duha suresini okuyun. Vallahi siz de Peygamberin Allah tarafından hissetiği sevgiyi siz de hissedeceksiniz. Allah subhanahu ve teala, nasıl ona mutluluk verdiyse, bize de verecektir, inşaAllah. Çok yakında Allah’ın vaadi gerçekleşecektir. Şeyh Tawfique Chowdhury
Mümkün olsa, röportaj da vermeyecek. Yeni dizisi ‘20 dakika’ için yapı bir kadı ortalıkta biraz daha fazla olabilmek için geberdiÄŸi bir dünyada, “Bana ne sizin kurallarınızdan!†diyor, diyebiliyor. Bayıldım bu haline!Tuba Büyüküstün ‘zoraki meÅŸhur’ gibi. Åöhretle filan alakası yok. Kendi dünyasında yaşı Küçük Prens’i hatırlattı.Biraz hüzünlü ve yalnı insanlara kolay güvenmiyor, teslim bir ‘tek ç çalıştığı için babaanneyle büyüyor, erken yaÅŸta yuvaya gönderiliyor, iÅŸte o yalnızlığı, bireyselliÄŸi, tekilliÄŸi bence taa o günlerden olumsuz bir ÅŸeyden söz ettiÄŸimi sanmayın, o yalnızlık, Tuba Büyüküstün’ü aynı zamanda herkesten farklı ve yaratıcı kılı zengin bir iç dünyası dışından daha zengin ve güzel. Zaten dış güzelliÄŸiyle ilgili deÄŸil. Kendini güzel olarak da algılamıyor. Evet çok seviyor yaptığı iÅŸi ama beÅŸ sene sonrasını bilmiyor. Bu kadar ünlü biri olup olmayacağını da umurumda da deÄŸil zaten. Åu anda aÅŸk duyduÄŸu için oyunculuk yapıyor, sonrası meçhul. İkizleri olduktan sonra, dizi-mizi faslını da kapatmak istemiÅŸ. ‘20 Dakika’nın baÅŸrolündeki kadın kahramanın cazibesine kapılmış, çok sevmiÅŸ, o yüzden teklifi kabul bir kadın, sevmediÄŸi hiçbir ÅŸey yapmıyor. Ve her ÅŸeyi sorguluyor. Bir tek kocası Onur Saylak’a ve kızları Maya ve Toprak’a olan aÅŸkını sorgulamı sadece bakışları bile onu sakinleÅŸtirmeye yetiyor…BeÅŸ sene sonra da ünlü olacak mıyım olmayacak mıyım kimse bilemez...BeÅŸ yıl önceki Tuba’yla ÅŸimdiki arasında ne fark var?- BeÅŸ yıl önce hayata ve insanlara karşı çok daha kapalı ve korunaklıydım. Bugün artık daha açık bir insanım. YumuÅŸadım. Kızlarım 1 yaşına geldi. Onlara baktığımda ÅŸaşırmaktan kendimi alamıyorum. 30 yaşındayım, dünyalar güzeli iki çocuÄŸum, çok sevdiÄŸim bir eÅŸim ve heyecan duyarak yaptığım bir iÅŸim var. Bir insan daha baÅŸka ne ister?İkizler senin için ne ifade ediyor?- Oooo, onlar benim için her ÅŸey demek! 7 ay biz baktık. Onur’la ben. Sadece dördümüzdük. Å abla filan yok muydu? Neticede iki bebek…- Yok hayır, hiç yardım almadık. Böyle söyleyince insanlara tuhaf geliyor ama biz bize olmak istedik Onur, ben ve yeni doÄŸmuÅŸ bebeklerimiz. Onları hastaneden çıkardık, bir bebek olsa, ‘car seat’in yanına oturabiliyorsun ama iki bebek olunca, ı ıh, mecburen öne oturdum, Onur da arabayı kullanıyor. Macera baÅŸladı. Tabii aÄŸlamaya da baÅŸladılar. Ben ameliyatlıyım dönemiyorum, onlara ulaÅŸamıyorum. Her ÅŸey, bir sınav gibiydi ama biz sakin bir anne-babayız, ÅŸimdilik sınavı geçtik...Bir sürü insan, yeni doÄŸmuÅŸ bebeÄŸi eline almaya bile korkar…- Biz hiç öyle deÄŸiliz. Onur da müthiÅŸ yardımcı. Lafta deÄŸil, gerçekten öyle, çok becerikli. Geceleri kızlar aÄŸladığında, ben çok yorgunsam, beni uyandırmadan kalkıp, benim saÄŸdığım sütten veriyor, altlarını deÄŸiÅŸtiriyordu. Ne ÅŸikâyet ettik ne de kafayı yedik. Aslında bize kalsa, çalışmayalım, etmeyelim, hep evde kızlarımızla, mutlu mesut yaÅŸayalım! Ama böyle bir lüksümüz yok, çalışmak zorundayız. Biz her ÅŸeyi çocuklarıyla birlikte yapan bir anne-babayız. İki buçuk aylıkken onları alıp, Paris’e gittik. “Delisiniz!†dediler. Kangurularımıza taktık, bebeklerimizle dolaÅŸtık. Onları restoranlarda uyuttuk. “Çok küçükler evde kalsınlar†filan gibi takıntılarımız yok, gergin, tedirgin anne-baba deÄŸiliz, biraz rahatız galiba. Bir arkadaşım diyor ki, “Sizi seyrederken Discovery’deki aslan ailesini seyredermiÅŸim gibi hissediyorum kendimi!†Çocuklar oramızda, buramızda, gayet doÄŸallar, üzerimize çıkıyorlar, sonra iniyorlar, biz bir ÅŸeyler yaparken, onlar hep yanımızdalar…“Aman rüzgâr var, klima çarpar, onu elleme, bunu yeme…â€- Yok öyle ÅŸeyler. Evhamlı deÄŸiliz...Peki anneliÄŸinin saplantılı tarafı ne?- Yanlarında deÄŸilsem, kontrol manyağına dönüşüyorum. Her ÅŸeyden haberdar olmak istiyorum. 8’inci ayda, hayatımıza, mecburen bir bakıcı abla girdi. Çünkü çalışmaya baÅŸlayacaktım. Ona bütün düzeni anlattım. Ve rica ettim “Ben olmadığımda, Maya ve Toprak’la ilgili rapor ver bana. Her ÅŸeyi ayrıntılarıyla yaz. FotoÄŸraf gö Åimdi öyle yapıyor, sürekli mesaj atı Evet dizi çekimindeyim ama kızlarımla ilgili her ÅŸeyi “Dizisi batsın, ben çocukların bir sürü ÅŸeyini kaçırıyorum!†demiyor musun?- Diyorum. Ama annelik beni ne kadar tanımlıyorsa, oyunculuk da öyle…Diziyi kabul ederken tereddüt ettin mi?- Ettim. Dizi yapmak istemiyordum aslında. Çünkü dizi, hayatı çalan bir ÅŸey. Ama bu proje, beni çok heyecanlandırdı. O kadın olmak istedim, o kadını canlandırmak senin için ne kadar önemli?- Ben insanın yaptığı mesleÄŸin, insanın kendisi olduÄŸuna inanıyorum. Ona sahip çıkman gerekir, çünkü o zaten sensin…Bu role ne kadar girebildin?- Bunu izleyenler takdir etsin. İlk bölümün reytingleri çok iyi gelmiÅŸ, umarım sever insanlar. Çok baÅŸka bir kadın. Ortada bir cinayet var, bir türlü emin olamıyorsun, o mu yaptı, baÅŸkası mı? Çözemiyorsun. 20 dakika, ‘Kaçış Planı’ filminden birebir adaptasyon mu?- Hayır. Orijinali ‘Pour Elle’ diye bir Fransız filmi. Onunla, ‘Kaçış Planı’nın karışımı. Ezel’in senaristleri Pınar ve Kerem’in kendi yorumları da nasıl bir çiftsiniz? - Onur’la ben birbirini yükselten bir ikiliyiz…O, Tuba Büyüküstün’le evli olmakta zorlanıyor mudur?- Yok canım. Onun tek zorlandığı ÅŸey, benim hayata bakış açımın farklılığı. Bazen “Allah aÅŸkına Tuba, nereden bakıyorsun sen?†diyor, beni anlamaya çalışıyor. Çünkü ben tamamen kendi dünyamda yaşı yakasında mı büyüdün?- Evet. Hep buradaydım. Çok seviyorum. Kahvaltıya pijamayla bile gitsen, kimsenin umurumda olmuyor!“Ben kimim biliyor musun?†tribi atarak ortalıkta dolaÅŸan biri deÄŸilsin…- Ben kimim ki zaten! BeÅŸ sene sonra beni kimse hatırlamıyor olabilir. Åu anda keyif aldığım bir iÅŸ yapıyorum, iyi de yapmaya çalışıyorum ama insanın kendisini abartmaması gerekir. Bu meÅŸhurluk da ömür boyu sürecek bir ÅŸey olmayabilir. DoÄŸumdan sonra kocana karşı hislerinde deÄŸiÅŸiklik var mı?- Evet, eskisinden daha farklı bir heyecan hissediyorum ona karşı. BaÅŸka bir yanını gördüm, onu baba olarak da tanıdım. Artık hayatımda hep olacak bir adamın heyecanını nasıl bir tecrübeydi?- Benim için hayal kırıklığı oldu! Normal doÄŸum istiyordum. Fakat ikizlerden biri ters gelince, mecburen sezaryen olmak durumunda kaldım. Gerçi epidüral sezaryendi, uyanıktım ama çocuklarımı hemen bana vermediler, orada birtakım iÅŸlemlerden geçirdiler, yıkadılar, biri çok aÄŸlıyordu, ısrarla, “Verin†dedim, vermediler, sinir oldum. BEREN SAAT’LE RAKİP DEÄİLİZ UYDURUYORLARBeren Saat’le aranızda rekabet mi var?- Yok öyle bir ÅŸey. Bir ÅŸey bulamıyorlar ÅŸiÅŸiriyorlar ama içi boş… Sürekli kıyaslıyorlar sizi…- Evet. Dizileri, oyunculardan ibaret bir ÅŸey gibi sunmak, o dizide emeÄŸi geçen herkese büyük haksızlık. Diziler benden ya da Beren’den ibaret deÄŸil ki…Tanıştınız mı hiç?- Hayır, denk ACIKLI DURUMDAYDIMBen hamileyken, etrafımda deneyimlerini paylaÅŸabileceÄŸim hamile biri yoktu. İnanmayacaksın ama beni çok rahatlatan Arnold Schwarzenegger’in ‘Junior’ filmiydi. O filmi izlediÄŸimde, “Ha tamam normalmiÅŸ benim duygularım!†dedim. ErkeÄŸin hamile kaldığı bir film sayesinde kendimi normal hissedecek kadar acıklı durumdaydım!Derdim güzellik deÄŸil  KENDİMİ BULMAKTISeninki nasıl bir hikaye?- Baba tarafım Giritli, anne tarafım Kırımlı. Annem, bir bankanın reklam bölümünde çalışıyordu. Babamsa elektronik mühendisi. İkisi de çalıştığı için, babaannem baktı bana, küçük yaÅŸta da yuvaya baÅŸladı bir çocukluk mu?- Hayır ama biraz yalnız. Kendi dünyası olan. Hayaller kuran. Çekingen. Sakin. Tanımadığım ve güvenmediÄŸim insanlarla iletiÅŸim kurmazdım. Anlaşılmadığımı düşünürdüm. İlkokulu Göztepe İlkokulu’nda okudum, sonra da DoÄŸuÅŸ Lisesi. Mimar Sinan, hayatımın dönüm noktasıdı okulun en güzel kızlarından biri miydin?- Öyle bir algım hiç olmadı. Güzellik umurumda da olmadı. Benim derdim, kendimi bulmaktı. Ben kimim? Ne istiyorum? Bende neler oluyor? Neye inanıyorum? Hayat benim için ne? Din benim için ne? AÅŸk ne?Bulabildin mi bunların cevabını? - YavaÅŸ yavaÅŸ buluyorum!Nasıl bir gelecek hayal ediyordun?- Etmiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Tomris GiritlioÄŸlu beni reklamlarda görüyor, gerisi geliyor…Peki reklamda oynamaya nasıl karar verdin?- Bir gün, bir arkadaşımla, Mimar Sinan’da “Nerede, ne atölyeler var?†diye dolaşıyorduk. Baktık fotoÄŸraf çekimi var. Bende de fotoÄŸraf fobisi vardır, hiç sevmem fotoÄŸraf çektirmeyi. Aksi gibi, “Sizin de fotoÄŸraflarınızı çekebilir miyiz?†dediler. “N’olur bir kare†filan deyince, itiraz edemedim. Sonradan öğrendim ki o fotoÄŸraflar bir ajansa gitmiÅŸ, beni buldular, reklamlarda oynamaya baÅŸladım, Molped reklamında Hülya AvÅŸar’a soru soran kızlardan biriydim. Tomris Hanım öyle keÅŸfediyor beni…Flörtümüz uzun sürseydi EVLENEMEZDİKUzun süren arkadaÅŸlığın aÅŸka dönmesi nasıl bir ÅŸey?- Sonradan anlıyorsun ki aslında aÅŸk hep varmış…Onur’u diÄŸer adamlardan farklı kılan ne?- Gözlerine baktığımda, bana kendimi gerçekten iyi hissettiren tek adam Onur. Hiçbir ÅŸey konuÅŸmama gerek yok, sadece gözlerine bakmam yetiyor, “Tamam her ÅŸey sakin, her ÅŸey yolunda, her ÅŸey iyi†hissini veriyor bana. Ben ona göre daha huzursuz bir tipim, hep “DoÄŸru mu, iyi mi, deÄŸil mi?†duygusu var bende. Onur söz konusu olunca, “Tamam sorgulamaya gerek yok, teslim olabilirim†diyebiliyorum. Beni yatıştıran, tedirginliÄŸimi alan bir adam. İyi geldi bana. Panzehir kararını nasıl verdiniz?- Dört-beÅŸ yıldır arkadaÅŸtık. Sonra sevgili olduk. İki aydır da aynı evde yaşıyorduk…Nasıl ikna etti seni?- Etmedi, oldu. Ben asla uzun bir flört döneminden sonra evlenemezdim. Onur tanıyor beni. Evleneceksem hemen olması gerekiyordu. Uzun süre sevgililik yaÅŸasaydık, sevgililiÄŸe alışacak ve evlenmek istemeyecektim. Çünkü bildiÄŸim, güvenli bir hayatın dışına çıkmak istemem. Korku vardır bende. Evlilik, zaten insanın bencilliÄŸinden vazgeçmesi aslında. Tabii bencil olmak çok daha kolay ve konforlu… Hanginiz birbirinize daha çok âşıksınız?- DeÄŸiÅŸiyor, dönüşüyor. Bazen daha çok o, bazen ben…Niye konsoloslukta evlendiniz?- O en eÄŸlenceli olması gereken gün, onu öp, buna selam ver, onunla sohbet et derken sıkıcı bir protokole dönüyor. Ve kaosa. Oysa biz 20 kiÅŸiydik, sadece ailemiz vardı. Paris’i de çok sevdiÄŸimi bildiÄŸi için Onur böyle bir sürpriz yaptı.  Kazandığınız paraları ne yapıyorsunuz?- Ben bir buçuk senedir, Onur da bir senedir çalışmıyoruz. Evlendik, ev kurduk, doÄŸum yaptık...Sosyal hayat?- Yok, kulüplere filan hiç gitmiyoruz. Gayet sıkıcı bir aileyiz!FotoÄŸraf Emre YunusoÄŸlu
Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman meleklerine ne buyurur? Allah'ın sevdiğini sevmekle ile ilgili hadis...Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e “Allah filanı seviyor, onu sen de sev!” diye emreder. Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına - Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâbeder. Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır. Buhârî, Bedü’l-halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; Müslim, Birr 157. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre 19,7 Müslim’in rivâyetinde Birr 157 Resûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem’in şöyle buyurduğu kaydedilmektedir Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e - “Ben filanı seviyorum onu sen de sev!” diye emreder. Cebrâil onu sever ve sonra gök halkına - Allah filanı seviyor, onu siz de seviniz, diye seslenir. Gök halkı da o kimseyi sever, sonra yeryüzündekilerin kalbinde o kimseye karşı bir sevgi uyanır. Allah Teâlâ bir kula buğzettiği zaman, Cebrâil’e - “Ben, filanı sevmiyorum, onu sen de sevme!” diye emreder. Cebrâil de onu sevmez. Sonra Cebrâil gök halkına - Allah filan kişiyi sevmiyor, onu siz de sevmeyin, der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler. Sonra da yeryüzündekilerde o kimseye karşı bir kin ve nefret uyanır. Hadisi Nasıl Anlamalıyız? Önce şu noktayı belirtelim ki, Allah Teâlâ’nın kulunu sevmesi demek, o kul için hayır murad etmesi, ona hidâyet ve nimet vermesi demektir. Allah Teâlâ’nın buğzetmesi de kulun azgınlığını artırıp azâd etmesi demektir. Gök halkı veya semâ ehli, meleklerdir. Başta Cebrâil aleyhisselâm olmak üzere meleklerin bir kulu sevmesi, o kul için dua ve istiğfarda bulunmaları anlamına gelir. Hadisin ikinci kısmı yani kin ve nefretle ilgili bölümü Buhârî’de yer almamaktadır. Nevevî merhum bu sebeple önce Buhârî ile Müslim arasında müşterek olan kısmı vermiş, sonra da Müslim’deki ilâveyi zikretmiştir. Hadîs-i şerîften anlaşılmaktadır ki, Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman onu meleklere ve insanlara da sevdirir. Allah Teâlâ bir kulu sevdikten sonra onu Cebrâil ve insanların sevip sevmemesi aslında hiç önemli değildir. Ancak Allah Teâlâ sevdiği kuluna daha ziyâde ikram ve iltifat etmek için onu meleklere ve sâlih insanlara da sevdirmektedir. Nitekim Meryem sûresi’nin 96. âyetinde şöyle buyurulmaktadır “İman edip yararlı işler yapanlara Rahman olan Allah gönüllerde sevgi uyandırır.” Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ âyetteki bu “sevgi uyandırma”yı, “Allah’ın onları sevmesi ve sevdirmesi” şeklinde yorumlamıştır. Böylece âyet ile hadisimiz arasındaki uyum tam mânasıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Aynı şekilde Allah Teâlâ sevmediği kişiyi meleklere ve iyi insanlara sevdirmez. Bunun nasıl gerçekleştiği ise, hadisimizde açıklanmaktadır. Buradan şu sonucu çıkarmamız pek normaldir Müslümanlar arasında sevilen bir kişinin bu durumu, onun Allah katında da sevildiğinin göstergesidir. Aynı şekilde sâlih insanların ve müslümanların nefret ettiği kişinin bu durumu da, onun Allah’ın buğzettiği bir kişi olduğunu gösterir. O halde kimlerin kimler tarafından sevildiği ve kimler tarafından sevilmediği son derece büyük önem arzetmektedir. Hadisten Öğrenmemiz Gerekenler Allah’ın kulunu sevmesi gizli kalmaz. Allah Teâlâ sevdiği kulunu meleklere ve sâlih kullarına da sevdirir. İnsanlar, toplumdaki durumlarına bakarak, Allah katındaki yerlerinin ne olduğunu tahmin edebilirler. Kaynak Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları İslam ve İhsan
allah beni sevmiyor gibi hissediyorum